| Bu yüzden onun yerine, yeni jenerasyon video sensörlerine baktık, ilk başta gece görüş gözlüklerinde kullanılmak üzere yapılmışlardı. | TED | بدلاً من ذلك، نحن انتقلنا إلى جيل جديد من أجهزة الاستشعار، والفيديو أنشئت أصلاً للاستخدام في النظارات الرؤية الليلية. |
| Tehlikeli. Bu nedenledir ki, belki, bu görüş açısına sahip olmaya çalışacaksınız. | TED | خطير. لهذا السبب ربما، سوف تحاول الحصول على هذه الزاوية من الرؤية. |
| Nerede olduklarını bilebilmek için bir bilgisayarlı görüş takip sistemi kullandık. | TED | اعتدنا رؤية الكمبيوتر في نظام التتبع من أجل معرفة مكان وجودهما. |
| Binlerce kullanıcının oylarına dayanarak, nerede bir görüş birliğinin oluştuğunu görme imkanımız oldu. | TED | وبناء على الآلاف من أصوات المشاركين، نكون قادرين على رؤية ما يتفقون فيه. |
| Bu tür ciddi vakalarda her zaman ikinci bir görüş almak gerekir. | Open Subtitles | يجب الحصول دائماً على رأي آخر عندما يتعلق الأمر بموضوع جدّي مماثل |
| Normal görüş keskinliğinin yüz hatlarını tanıyıp, ayırt edebileceği bir mesafedir. | Open Subtitles | المسافة التي حدة البصر العادي يمكنه تحديد وتمييز بين ملامح الإنسان |
| görüş açık. Her yönde 20 millik bir görüş alanım var. | Open Subtitles | الرؤية جيدة لدي على الأقل 30 ميل واضحة في كل الإتجاهات |
| görüş çok kötü o yüzden herkesin dikkatli olmasını istiyorum, böylece hızı arttırabiliriz. | Open Subtitles | الرؤية مُزرية، لذا أودّ أن يقوم الجميع بالمراقبة حتّى نزيد من السرعة مُجدداً. |
| Modern gece görüş gözlükleri tam karanlıkta bile görüş sağlar,.. | Open Subtitles | مناظير الرؤية الليلية الحديثة توفر الرؤية في الظلام الدامس تقريباً |
| Ateşin tam üstüne doğru uçacağız. görüş mesafesi sıfıra düşecek. | Open Subtitles | سنحلق مباشرة نحو واجهة الحريق، ستكون الرؤية ضعيفة إلى معدومة. |
| Makine öğrenme yüz tanımada kullanılır ama bilgisayar görüş alanının ötesine de uzanıyor. | TED | التعلم الآلي يستخدم في التعرف على الوجه، لكنه أيضا يتجاوز حدود رؤية الحاسوب. |
| Eğer semptomlar devam ederse ikinci bir görüş için bir uzmana görünmeniz gerekecektir. | Open Subtitles | إذا أستمرت الأعراض سيتوجّب عليكِ رؤية متخصّص أخر لأجل الحصول على رأي ثانٍ |
| Seninki gibi ayırt edici bir görüş epey yardımcı olur. | Open Subtitles | إن رؤية ثاقبة كرؤيتكِ يمكن أن تشكل عوناً كبيراً لنا. |
| 10 derece batıya yönleniyorum daha iyi bir görüş için. | Open Subtitles | سأغير وجهتي الى 10 درجات غرباَ لأحصل على رؤية افظل |
| Bu konuda hiçbir görüş belirtemem ancak bu kesinlikle o değil. | Open Subtitles | لا أجرؤ بفرض رأي على ذلك ولكن هذا بالتأكيد ليس هو |
| Böylece füzeye görüş hattı saldırısını yapıp de aktif edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا استخدام الهجوم خط البصر على الصاروخ نفسه ونزع سلاحها. |
| Bir grup silahlı adam, gece görüş gözlükleriyle hızlıca size yaklaşıyor. | Open Subtitles | مجموعة من المسلحين يرتدون نظارات للرؤية الليلية يقتربون بسرعة من موقعك |
| Aynı zamanda, benim için ve diğer insanlar için bu türden bir görüş tatmin edecek derecedeki bilince dayalı verileri reddetmeye oldukça yakındır. | TED | في نفس الوقت، بالنسبة لي ولكثير من الأشخاص الآخرين، هذا الرأي قريب جدًا من إنكار مسند الوعي ببساطة ليكون مُرضيًا. |
| En sonunda gitmek için ikna olduğumda doktor bana uyan deneme lenslerini taktı ve görüş alanımın ne kadar zayıf olduğunu görünce şok oldu. | TED | عندما اقتنعت بالفعل للذهاب، أعد لي طبيب العيون عدسات تجريبية وصدم من مدى ضعف بصري آنذاك. |
| Ben farklı bir görüş açısından geliyordum, bu görüş açısını problemin çözümü için getiriyordum. | TED | كنت قادما اليها من منظور مختلف ، و كان لدي وجهة نظر مختلفة للتعاطي مع المشكلة. |
| - Costas'ın söylediklerinin yalan olduğunu ve görüş cihazıyla ilgili gerçekleri nasıl bildiysem. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي عرفت بها أن كوستس كاذب ، وكذلك الرؤيا فوق السمعية |
| Helen Keller, görme yeteneği sahibi olup görüş sahibi olamamanın, kör olmaktan daha kötü olduğunu söyler. | TED | هيلين كلير قالت الشيء الوحيد الأسوأ في كونك أعمى هو أن يكون لديك بصر ولا تمتلك البصيرة. |
| görüş açımız iyi. Ön kapı sadece 50 saniye uzaklıkta. | Open Subtitles | الرؤيه جيده من هنا يمكننا الوصول إليها فى 50 ثانيه |
| Bir gün benim de öldüğümü düşünürsen bana bir iyilik yap ve ikinci bir görüş al. | Open Subtitles | حسناً ان ظننت يوماً انني ميتة افعل لي معروفاً وخذ رأياً ثانياً |
| Dün gece sis bastırmadan önce, güzel bir görüş almıştım. | Open Subtitles | طبعاً، ليلة أمس قبل أن يسود هذا الضباب، كان هناك رؤيه جيده |
| ve gözümüzün bakmadığı yerde görüş kaliteniz belirgin şekilde düşüktür. | TED | و أين عينك لا تنظر بشكل ملحوظ أنت لا تتحكم في بصرك |
| JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi, özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı oluşabilir ve bu bence gayet normal. | TED | ج د: أعتقد أنه مع ظهور أي تقنية جديدة، خصوصا مثل هذه ستكون هنالك آراء متباينة وأعتقد أن ذلك أمر مفهوم تماما. |