| Annem yorgun ve yalnız olduğundan bir adamla görüştüğünü söylemişti. | Open Subtitles | امي قالت انها تقابل رجلا لانها تعبة و تشعر بالوحدة |
| Muhtemelen ona bile ait değildi ama kiminle görüştüğünü öğrendiğinde onu kullanacağını söylemiş. | Open Subtitles | ولكنه قال أنه قد يستخدمه إذا عرف من تقابل |
| Harika. Cumartesi tekrar buluşacağız. Ama başka biriyle daha görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | رائعة، سنخرج مجدداً يوم السبت لكنني اكتشفت أنها تواعد رجلاً آخر |
| Başka biriyle görüştüğünü sanıp bir gece onu takip ettim. | Open Subtitles | اعتقدت انها تواعد شخص آخر وفي احدى الليالي , تبعتها |
| Başkasıyla görüştüğünü söyle. En kolay yolu budur. | Open Subtitles | اخبريه أنك تواعدين رجلاً آخر، تلك أسهل طريقة |
| 10 ay önce, belki bir yıl. Yazın avukatlarla görüştüğünü duymuştum. | Open Subtitles | عشرةُ شهور , ربما سنة سمعتُ بأنهُ يقابل المحامون في الصيف |
| Eski eşimin halen eski kız arkadaşıyla görüştüğünü nasıl buldum biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كيف أكتشفت أن صديقي السابق كان لا يزال يواعد صديقته السابقة؟ |
| Edison Davis'le yine görüştüğünü duydum. | Open Subtitles | سمعت... أنك تلتقين إيديسون دايفيس مجدداً. |
| Um,Birisi ile görüştüğünü biliyoruz. Adam evli olabilir. | Open Subtitles | نعرف بانها كانت تقابل شخصا ما وقد يكون متزوجا |
| Şu egzotik isimli kızla görüştüğünü sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تقابل تلك الفتاة ذات الإسم الغريب |
| Cersei'nin ne yaptığını, nereye gittiğini kiminle görüştüğünü, neler konuştuğunu, her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعرف ما تفعله سيرسي الى اين تذهب، من تقابل عما تتكلم .. |
| Birisiyle görüştüğünü bilmiyordum. Ne zamandır berabersiniz? | Open Subtitles | انا لم اكن اعرف انك تواعد احدا منذ متى وانتم معا؟ |
| L.A. Kings'in efsanevi Fransız-Kanadalı golcüsü Jacques "Le Coq" Grande'la görüştüğünü öğrendi. | Open Subtitles | تواعد حارس المرمى الفرنسي لفريق ملوك لوس أنجلس الأسطوريين جاك لي كوك جراندي |
| Neden bana birisiyle görüştüğünü söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أنك كنت تواعد شخصاً؟ هذا لأنني لا أعرفكِ |
| Başkasıyla görüştüğünü söyle. En kolay yolu budur. | Open Subtitles | اخبريه أنك تواعدين رجلاً آخر، تلك أسهل طريقة |
| Eski bir hükümlüyle görüştüğünü sana sürekli hatırlatmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحبّ أن أستمرّ في تذكيرك بأنّك تواعدين مداناً سابقاً، مفهوم؟ |
| Yani, Muskie'ye Senatör Hubert Humphrey'nin tele kızlarla görüştüğünü yazan bir mektup gönderdiğiniz gibi mi? | Open Subtitles | مثل عندما عثرت على رسالة من موسكي يقول فيها أن السيناتور همفري يقابل بعض العاهرات؟ |
| Lisa Robards ile Gleen'in görüştüğünü mü düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن غلين كان يواعد هذه المرأة المدعوة ليسا ؟ |
| Şimdiyse bir düşmanla görüştüğünü öğrendik. | Open Subtitles | والان اكتشفنا انك تلتقين مع العدو ؟ |
| Sana gelince tatlım, Nola'nın kimle görüştüğünü öğren ve onu saf dışı etmek için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | اما بالنسبه لك عزيزي إكتشف من تواعده نولا إفعل مايجب عليك فعله لإزاحته |
| Meade'in yeni finans müdürü Connor Owens'ın bu öğleden sonra uzun süre Condé Nast'la görüştüğünü doğruladı. | Open Subtitles | ان المدير التنفيذي المالي "كونور اوينز" اجتمع مع شركة"كانديناست" لعدة ساعات هذا الظهر |
| Kötü adamların oğlunla görüştüğünü görmesinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | هل أنتٍ خائفه أن الأشرار سيرونكِ تقابلين إبنك؟ |
| Ne yaptığını, nasıl yaşadığını ve kimle görüştüğünü merak ediyorum. | Open Subtitles | كُنتُ أتساءل عمّا تفعله وكيف تعيش أو مَن تُقابِل. |
| Okuldan kimseyle görüştüğünü düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أخاله يظلّ على تواصل مع أيّ شخص من الجامعة |
| Beraber büyüdüğü bir adamla birkaç kez görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت اليوم بأنها واعدت هذا الرجل والذى ترعرعت معه، مرتين |