| O görüleri duvarlara kazımaya başladı. | Open Subtitles | بدأ بنحت تلك الرؤى على الجدران. |
| Ama anlamıyorum. Peki ya benim, annemin ve Roy'un görüleri? | Open Subtitles | لكن لم أفهم، ماذا عن الرؤى وعن والدتي وعن (روي)؟ |
| - Birisi o görüleri kafasına koymadıkça. | Open Subtitles | وقد يكون شخص زرع تلك الرؤى في رأسك. |
| Seni kurtaran aynı ilacı ona enjekte ettiğimiz an bazı görüleri oldu. | Open Subtitles | في اللحظة التي حقن بنفس المخدر الذي أنقذ حياتك، كانت له رؤى |
| .. Michael'in "görüleri" ni bildiğini söyledin. | Open Subtitles | (الذي سمع رؤى (مايكل. |
| Belki görüleri eksikleri doldurabilir. | Open Subtitles | قد تفيد بعض الرؤى في معرفة الإجابات |
| Paula'nın beyin tümörü kazayı açıklıyor ama görüleri açıklamıyor ya da e-postayı, artık her neyse. | Open Subtitles | أعني أن ورم مخ (باولا) يفسر الحادثة لكن ليس الرؤى أو الرسالة بالنسبة لهذا الأمر |
| Bu sudaki beyin görüleri gerçekten yaşattırıyor. | Open Subtitles | إن العصير يزيد من قوة الرؤى |