"göründüğüne" - Translation from Turkish to Arabic

• تبدو
• متشابهان
• أنك تبدين
• بما أنك فكرت

Birkaç kuruş kazanmak, biraz genişlemek için kesin bir yol gibi göründüğüne eminim.
لابد أنها تبدو مثل نار تأكل كل ما تراه تفرعت أكثر من اللازم

Diğer insanları erkek gibi göründüğüne ve aynı haklara sahip olabileceğine inandırması gerekiyordu.
وكان عليها أن تقنع الناس بأنها تبدو كرجل وكان يمكنها الحصول على نفس الحقوق التي يحصل عليها الرجال

O hâlde, aynı standarttaki psikolojik cinsiyet farklılıklarının nasıl göründüğüne bakalım.
والآن دعونا نرى الاختلافات النفسية بين الجنسين والتي تبدو متشابهة في نفس المقياس الموحد.

Onun yüzüne bak, onun gözlerine bak, Bak nasıl göründüğüne bak. "
أنظروا إلى وجهه، إنظروا إلى عينيه، إنظروا كم هم متشابهان

Nasıl göründüğüne bak. " Oyunu oynarken nasıl olduğuna bak...
أنظروا كم هم متشابهان وهذا ما ستقوله اللعبة

Ve ellerin dolu göründüğüne göre düşündüm ki belki sana yardım edebilirim önemli Orta Batı partisindeki kıyafetler için.
وبما أنك تبدين ممتلئة اليدين اعتقدت أنه ربما استطيع مرافقتك في تجهيزاتك لحفلة ميدوسترين موغول

Her şeyi bu kadar dikkatle çözmüş göründüğüne göre belki bize bir gerekçe de gösterebilirsin.
بما أنك فكرت فى كل ذلك بعناية ربما يمكنك أن تخبرنا بالدافع ؟

Dünyanın herhangi bir yerindeki kayalık bir plaja gittiyseniz kaya midyelerinin nasıl göründüğüne aşinasınızdır.
إذا كنتم قد ذهبتم إلى أي شاطئ صخري في أي مكان في العالم، فربما تعرفون كيف تبدو البرنقيل.

# Aldırmazdım ben ne giydiğine ya da nasıl göründüğüne #
أنا لا أهتم ماذا ستلبس أو ما الذي تبدو عليه

Bencil, hain, sürtük suratlı bir fahişe gibi göründüğüne bakma.
لا تنخدعى بها لأنها قد تبدو قمة فى المثالية ثم تطعنك فى ظهرك,

- Kameradan nasıl göründüğüne bakmak ister misin?
ـ هل ترغبين أن تري كيف تبدو الرؤية من خلال الكاميرا ؟ ـ لا

Kaldırmayacağım, bununla değiştireceğim. ve nasıl göründüğüne bakacağım.
لن أزيلهـا ، سأستبدلها بتلك وسأرى كيف تبدو فحسـب

Dinle, şu an çok iyi göründüğüne göre ben ofise döneyim, olur mu?
أصغِ، بما أنّك حالتك تبدو جيّدة سأعود للمكتب، اتفقنا؟

"nasıl göründüğüne bak. "
أنظروا كم هم متشابهان

Müthiş göründüğüne eminim.
متأكّد أنك تبدين رائعة

Muhteşem göründüğüne inanıyorum.
. أنا أصدق أنك تبدين مذهلة