| Önemli olan, şimdi hepimiz buradayız ve seni gördüğümüze de seviniyoruz. | Open Subtitles | أنها تخرب الخطة. الشيء المهم أننا كُلنا هنا، ونحن سعداء لرؤيتك | 
| Bizi haberdar etmeliydin, evlat. Seni gördüğümüze sevinmedik değil, tamamen iyileştin, ha? | Open Subtitles | نحن سعداء جداً لرؤيتك مرة أخرى وقد شفيت تماماً | 
| Yurtdışındaki yıllarımdan sonra, bu gece gördüğümüze benzer yan etkilerinden sıkıntı çeken insanlar gördüm.... | Open Subtitles | بعد كل سنوات عملي في الخارج، لقد رأيت أكثر من شخص يعانى من الآثار الجانبية، الذي بدا الكثير مثل ما رأيناه الليلة | 
| Amy, daha iyi olduğunu gördüğümüze, ... ihtiyacın olan yardımı aldığına sevindik. | Open Subtitles | تسعدنا رؤيتكِ تتحسنين ولديكِ المساعدة التي تحتاجين | 
| Ben ve arkadaşlarım onu gördüğümüze inanıyoruz ve onun dudakları dikilmiş bir şekilde kapalıydı. | Open Subtitles | أعتقد بأنني وأصدقائي رأيناها وشفاهها كانت قد خيطت | 
| Sizi gördüğümüze çok sevindik. | Open Subtitles | نحن سعداء لرؤيتكم يا أصحاب | 
| Sizi gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | Uh، حَسناً، هو كَانَ , uh, هو كَانَ جيدَ لرُؤيتك. | 
| Siz çocukları gördüğümüze hiç bu kadar sevinmemiştik. | Open Subtitles | يا فتى, كم نحن سعداء برؤيتكم يا رفاق | 
| Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor ve nerede olduğumuz ve ne gördüğümüze dair anlayışımızı da yeniden şekillendiriyor. | TED | إنه أداة قوية تشرك كلاً من البصر والبصيرة. وتعيد تشكيل فهمنا للمكان الذي نحن فيه وما الذي نراه. | 
| Bizi haberdar etmeliydin, evlat. Seni gördüğümüze sevinmedik değil, tamamen iyileştin, ha? | Open Subtitles | نحن سعداء جداً لرؤيتك مرة أخرى وقد شفيت تماماً | 
| Yakşamlar, sizi gördüğümüze çok sevindik. | Open Subtitles | مساء الخير أنا مسرورة لرؤيتك هذا صديقي إنه كاتب | 
| Seni gördüğümüze sevindik sadece. Sen ise birden sır küpü oldun. | Open Subtitles | حسنًا، نحن سعداء لرؤيتك فحسب وأنتِ تبدين متكتمة جدًا | 
| - Selam. - Seni gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | يا رجال أيها الولد، نحن مسرورون لرؤيتك | 
| -Memur bey... Sizi gördüğümüze ne sevindik bilemezsiniz. | Open Subtitles | أنت لاتعلم كم نحنا مسرورين لرؤيتك | 
| Memur bey, merhaba. Sizi gördüğümüze çok sevindik. | Open Subtitles | أيها الضابط، مرحباً نحن سعداء لرؤيتك | 
| Siz çocuklar biraz önce gördüğümüze inanamayacaksınız. | Open Subtitles | يا اصحاب لن تصدقوا ما رأيناه للتو | 
| Az önce gördüğümüze benzer kadim türler. | Open Subtitles | أنواع قديمة كالذي رأيناه للتو. | 
| gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | من الجيد رؤيتكِ | 
| Biz de seni gördüğümüze sevindik. - Merhaba. | Open Subtitles | من اللطيف رؤيتكِ ايضًا | 
| Ben ve arkadaşlarım onu gördüğümüze inanıyoruz ve onun dudakları dikilmiş bir şekilde kapalıydı. | Open Subtitles | أعتقد بأنني وأصدقائي رأيناها وشفاهها كانت قد خيطت | 
| Sizi gördüğümüze memnun olduk. | Open Subtitles | مسرورون لرؤيتكم | 
| Her neyse, seni gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | على أية حال ، نحن مسرورون لرُؤيتك | 
| - Teşekkürler, Larry. - Sizi gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | -سعيد برؤيتكم مع بعضكم مجدداً | 
| Işık bir cisme vurunca , onun atomik yapısı ne gördüğümüze anlamamızı sağlar, yarısaydam mermer, temiz su... ya da yeşil yapraklar. | Open Subtitles | عندما يضرب الضوء هدف ما فإن تركيبته الذرّية هي التي تحدد ما نراه سواء كان ذلك من الرخام الشفاف | 
| Eğer hala dünyayı kendi aklımızdan gördüğümüze ikna olmadıysanız, size bir örnek daha vereyim. | TED | إن لم تكن مُقتنعًا بعد أننا نرى العالم بواسطة خيالنا، دعني أُريك آخِر مثال. |