| Bu cici çocuklar da böyle bir gösteri hiç görmediler. | Open Subtitles | الأولاد اللطفاء بالخارج لم يروا أداء مثل هذا من قبل |
| Bazı polis memurlarını onun evine gönderdiniz, ama bizim gördüklerimizi görmediler ve orada bakılacak daha çok şey var. | Open Subtitles | لقد أرسلتم بعض الضباط لمنزلها باكراً ولكنهم لم يروا , ما قد رأينا وهناك الكثير من الحديث فى القصة |
| Hiç birşey görmediler ama bu karanlık madde parçacıklarının kütlesi ve etkileşme güçleri hakkında limitlerin ne olduğunu anlamamızı sağladı. | TED | لم يروا شيئا ، نعم ، ولكنها بينت حدود كمية الكتلة و مقياس تفاعل جسيمات تلك المادة المظلمة. |
| Onlar bulamadı veya kazarken beni görmediler. Neden orada olduğuna inansınlar ki? | Open Subtitles | هم لم يجدوها أو يروني أستخرجها من هناك لماذا سيصدقوا أنها كانت هناك؟ |
| Kurbanlar hiçbir şey görmediler ve senin gibi görsüyseler bile pek bir şey söylemiyorlar. | Open Subtitles | لا, الضحايا لم يرو شيئاً وحتى لو فعلو مثلك, فلا يبوحون بالكثير |
| Hiç görmediler ki, ışıkları hep açık tuttuk. | Open Subtitles | ، إنهم لم يروه من قبل فدائماً ما يعيشون فى الضوء |
| Bizi görmek istiyorlar. Seni ya da Mahtob'u hiç görmediler. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يرونا لم يقابلوك انت و ماهتوب |
| Kızımın farklılıklarını, onarılması gereken problemler olarak görmediler. | TED | لما يروا أن اختلافتها مشكلة تحتاج حلاً. |
| Kutsal Ruh'un sana verdiği armağanı görmediler. | Open Subtitles | لم يروا الهدية التي أعطتها .لك الروح المقدسة |
| Şeytanı hiç görmediler ve hiçbir cadı onlara zarar vermedi. | Open Subtitles | أنهم لم يروا الشيطان ولم تؤذيهم أي ساحرة |
| Sonny Liston'a vurduğum an bütün insanlar gözünü kırptı o yüzden görmediler. | Open Subtitles | عندما أصبت سوني ليستون كل هؤلاء الناس تراجعت ، لذلك لم يروا ذلك. |
| Demek istediğim, arabulucular vardı. Onun yüzünü hiç görmediler veya sesini duymadılar. | Open Subtitles | همكانواوسطاء، لم يروا وجهه أو يسمعوا صوته |
| Kim bilir? Ama en azından hiç büyü görmediler. | Open Subtitles | مَنْ يعلم، ولكنهم على الأقل لم يروا أي سحر |
| Hala bir seçeneğin var. Diğerleri geleceklerini görmediler. | Open Subtitles | أنت ما زلت عندك إختيار الآخرون لم يروا مستقبلهم |
| Hayatımı kurtardın ama bunu görmediler. Umurlarında değil. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي لكنهم لم يروا ذلك ولا يهمهم حتى. |
| Sanki New Jersey'dekiler sevişen şişko birini hiç görmediler de. | Open Subtitles | " أجل وكأن أبناء " نيوجيرسي لم يروا بديناً يفعلها |
| Çünkü onlar tek tanrının yüzünü görmediler, ben biliyorum. | Open Subtitles | لأنهم لم يروا وجه الأله , فهل أخذ أنا الحياة الأبدية؟ |
| Yabaniler etrafımda dans ettiler. Beni görmediler. | Open Subtitles | هؤلاء الكفرة كانو يرقصون حولي دون ان يروني |
| Sürüde üç aylık yavrular da var. Daha önce hiç su görmediler. | Open Subtitles | الأسود لديها أشبال بعمر 3 أشهر لم يرو ماءً من قبل |
| Bu genç bayanlar henüz görmediler. | Open Subtitles | هؤلاء السيدات الصغار لم يروه بعد |
| Onları yavaşlatmak için bir el bombası attım, böylece bizim aynadan geçtiğimizi görmediler. | Open Subtitles | رميت قنبلة لإبطائهم لذا هم لم يرونا نمرّ بالمرآة |
| Tam olarak arkadaşım sayılmazlar. Beni hiç görmediler. | Open Subtitles | فهما ليس أصدقائى بالضبط لم يرونى من قبل أبدا |
| Günlerce, hiç bir şey görmediler. | Open Subtitles | لم يشاهدوا شيئاً مطلقاً لأيام |
| Perdenin arkasındaki kişiyi görmediler ve kavga ediyorlardı. | Open Subtitles | و لم يريا أي شخص مختبئ وراء الستارة و قد تكلما بحدة و عنف |
| - Çocuklar hiçbir şey görmediler. - Bunu bilemezsin. | Open Subtitles | الأولاد لم يرون أي شيء - أنت لا تعرف ذلك - |
| Komşular birbirimize bağırdığımızı duymuş... ama onlar Angela nın gezisini görmediler. | Open Subtitles | وسمعنا الجيران نصرخ على بعض لكنهم لم يروها تتعثر من نفسها |