| Benim gördüğümü görmenize izin veren Google Glass cihazı ile aranızı ne bozabilir? | TED | ما قد لا تألفونه هو أن نظارة غوغل هي جهاز يسمح لكم برؤية ما أرى. |
| Mr. Boone, şu an karınızı görmenize izin veremem. | Open Subtitles | أعطِنا دقيقة؟ السّيد بون، أنا لا أَستطيعُ سَماح لك برؤية زوجتُكَ الآن. |
| Gerçekten bunu görmenize izin vereceğimi mi sanıyordunuz? | Open Subtitles | أنت بجدية لَمْ تُفكّرْ بأنّني كُنْتُ سَيَسْمحُ لك برؤية ذلك؟ |
| Sadece iyi taraflarını görmenize izin veriyor. | Open Subtitles | وهذا يسمح لك برؤية جانبه الجيد فقط |
| Eğer o görmenize izin verirse, keyfinize bakın. | Open Subtitles | إن سمحت لكِ برؤية الغرفة فعلى الرحب |
| Eğer o görmenize izin verirse, keyfinize bakın. | Open Subtitles | إن سمحت لكِ برؤية الغرفة فعلى الرحب |
| Görüntüleri görmenize izin mi verdiler? | Open Subtitles | -وهل وافقوا على السماح لك برؤية اللقطات؟ |
| Film geleceği görmenize imkân sağlıyor. | Open Subtitles | الفلم الذي يسمح لكَ برؤية المستقبل. لا! |