| Hayatları boyunca zenci bir erkeğin kitap okuduğunu görmeyen ya da onları okumaya | TED | هنالك حرفيا شبّان سودٌ لم يروا قطُّ رجلاً أسودًا يطالع. |
| Birbirini beş yıldır görmeyen iki kardeş arasındaki duygu yüklü kavgaydı değil mi? | Open Subtitles | معركة حامية جداً بين أختين لم يروا بعضهم منذ 5 سنوات؟ |
| Geleceği görüşlerinde hiçbir şey görmeyen insanların kendilerine taktıkları bir isim. | Open Subtitles | أشخاص لم يروا أي شيء في لمحتهم المستقبلية. ذلك ما يسمون أنفسهم |
| Beni asıl düşündüren çıkarlarını Konstantiniyye'nin fethinde görmeyen kullarımdır. | Open Subtitles | إن إهتمامى الوحيد فقط هو بشعبى. الذى لا يدرك أنه فى مصلحته أن تُفتح "القسطنطينية". |
| Beni asıl düşündüren çıkarlarını Konstantiniyye'nin fethinde görmeyen kullarımdır. | Open Subtitles | إن إهتمامى الوحيد فقط هو بشعبى. الذى لا يدرك أنه فى مصلحته أن تُفتح "القسطنطينية". |
| Birkaç küçük çocuğum var ve çocukları bir süredir görmeyen kocamı ziyarete gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لديّ طفلين صغيرين وأريد الذهاب لزيارة زوجي الذي لم يرى الصغار منذ فترة. |
| Bunu görmeyen birkaç kişi vardı. | Open Subtitles | وكان هناك عدد قليل من الناس لم يروا هذا المستقبل |
| Her şekilde yıllarca kadın görmeyen adamların karşısında oturuyorsun. | Open Subtitles | ،في كلتا الحالتين أنتِ تشعرين بالمتعة في الجلوس قبالة رجال لم يروا إمرأة منذ سنوات |
| - Ama suçlandınız. - Olanları görmeyen insanlar tarafından. | Open Subtitles | لكن تم إتهامكِ - من قِبل رجال لم يروا ما حدث - |
| - Ama suçlandınız. - Olanları görmeyen insanlar tarafından. | Open Subtitles | لكن تم إتهامكِ - من قِبل رجال لم يروا ما حدث - |
| Sen Weckler'ın öldüğü gece bir şey görmeyen beşinci gardiyansın. | Open Subtitles | أنت خامس حارس نتحدث إليه (وأحد العاملين ليلة وفاة (واكلر والذين لم يروا شيئاً |
| Uzay gemisindeki yazıları görmeyen tek kişi kimdi? | Open Subtitles | من هو الشخص الوحيد الذي لم يرى الكتابة داخل السفينة الفضائية؟ |
| - Neden bu reklamı görmeyen tek kişi benim? | Open Subtitles | لم أنا الشخص الوحيد الذي لم يرى هذا الإعلان قط؟ |