| Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. | Open Subtitles | أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح |
| Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. | Open Subtitles | أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح |
| - Gerçeği göstermenin teşhir olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن إظهار الحقيقة لا يمكن أبداً سعياً وراء الشهرة |
| Bunu göstermenin daha berbat bir biçimi var ama sana değer veriyorum. | Open Subtitles | طريقتي قاسية في إظهار هذا لكنني أكترث لأمرك |
| Bunu göstermenin ne anlamı var? | Open Subtitles | لماذا بحق الجحيم كنت عناء لتظهر لي هذه الأشياء؟ |
| Pekala, kızım, şimdi bana aşağıdaki o devasa, kıllı t... aklarını göstermenin vakti geldi. | Open Subtitles | حسنـا ايتها الفتـاة , حـان الوقت لكـ لـ تظهري لي تلك المكسرات الضخمه المكسوه بالشعـر التي لديك .. |
| Standartlari devam ettirmek Almanlara sonunda bizi yenemeyeceklerini göstermenin tek yolu. | Open Subtitles | مواكبة المعايير هي الطريقة الوحيدة لنُري الألمان بأنهم لن يهزمونا في النهاية |
| Göğüslerini bana göstermenin biraz çıkarcılık olacağını düşündüm. | Open Subtitles | حسناً، خلتُ أنّ اظهار نهديكِ لي قد يكون استغلاليّاً قليلاً |
| Beni ne kadar özlediğini göstermenin tek yolu yürüyüşünmüş gibi. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة لإظهار مدى اشتياقكِ هي مِنْ خلال مشيك؟ |
| Yemek yapmak ve paylaşmak, sevgini göstermenin en temel yollarından biri. | TED | وتحضير ومشاركة الطعام هي طريقة لإظهار الحب. |
| Bunun bir değer olduğunu çocuklarınıza göstermenin bir yolunu bulun. | TED | أوجدوا طرقا لإظهار هذا باعتباره قيمة لأطفالكم. |
| Kadınların hem güzel, hem de akıllı olduğunu göstermenin daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | أقول، ما هى أفضل طريقة لإظهار أن المرأة يمكنها أن تكون جميلة وذكية ؟ |
| Evet sanırım artı k desteğimizi resmen göstermenin tam zamanıdır. | Open Subtitles | لذلك، أعتقد أنه أن هذا هو الوقت المناسب أن نقوم بطلب رسمي لإظهار دعمنا |
| Belki de şimdi diğer kimliklerini göstermenin zamanı. FBI? | Open Subtitles | ربمــا تودين إظهار هويتك الحقيقيــة الان |
| Saygı göstermenin Catalina'yı, mahkemeye yardım etmeye meyillendireceğini inanıyor. | Open Subtitles | إنها تراهن أن إظهار الاحترام سيجعل كاتالينا ميالة أكثر للتعاون مع المحكمة |
| - Sorun değil. Yetiştirilme şeklin yüzünden duygularını göstermenin zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا مشكلة أعرف أنه يصعب عليك إظهار مشاعرك |
| ve vazgeçme isteğinizi göstermenin en iyi yolu da.... vazgeçip gitmektir. | Open Subtitles | وأفضل طريقة لتظهر بأنك راغب بالإنصراف هو أن تنصرف |
| Bir hakareti beğenmek bunların sana acı vermediğini göstermenin bir yoludur. | Open Subtitles | تفضيل تغريدة سيئة هي طريقة لتظهر أنك لم تنجرح |
| Margie, bir anlaşma ortasında çaresizliğini göstermenin akıllı olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أوه مارغي تعلمين بأنه ليس من الحكمة أبداً بأن تظهري اليأس في منتصف المفاوضات |
| Bu yahudilere Roma'nın huzurunu bozduklarında başlarına neler gelecegini göstermenin vakti geldi. | Open Subtitles | مركز قيادة فسبازيان تولومايس حان الوقت لنُري هؤلاء اليهود ما يحدث لو أخللتَ بأمن (روما). |
| İstediğin zamanda hislerini göstermenin bu kadar zor olması üzücü. | Open Subtitles | المحزن صعوبة اظهار مشاعرك عندما تريد هذا |