| Karım ölmeden önce onu ilk tanıştığımız yere götürmüştüm. | Open Subtitles | قبل موتِ زوجتي.. أخذتها إلى المكان الذي تقابلنا فيه لأول مره, |
| Onu sahile götürmüştüm. Daha önce hiç sahile gitmemiş. | Open Subtitles | أخذتها الى الشاطئ , انها لم تذهب الى شاطئ من قبل |
| Monitörü evime öyle götürmüştüm. | Open Subtitles | هكذا أخذتُ شاشة الكمبيوتر إلى البيت |
| Bu araba ile seni baloya götürmüştüm. | Open Subtitles | اتذكر اني اخذتك لحفل التخرج بهذه السيارة |
| Seni bir otele götürmüştüm ve başkalarını pek umursamayan biri olsam da seni hastaneye götürmüştüm. | Open Subtitles | أخذتك للفندق, على الرغم من أنني لست من النوع الذي يهتم بالآخرين, كما أخذتك إلى المستشفى |
| Bebekken hastalandığında onu bir çamaşırhaneye götürmüştüm. | Open Subtitles | عندما كا مريضا في صغره أخذته إلى مغسلة الملابس |
| 17 yaşımdayken genç bir adamı o bombaya götürmüştüm. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الـ17{\pos(192,220)}، اصطحبتُ شاباً إلى القنبلة |
| Ben ona götürmüştüm. | Open Subtitles | ولأنّي أوصلتها له، كذلك هُو يفعل الآن. |
| Hediyesini kendisi seçsin diye onu oyuncak mağazasına götürmüştüm. | Open Subtitles | لقد أخذتها لمتجر الالعاب لتشتري هداياها بنفسها |
| Onlara bir servet harcamış, güzelce paketlemiş ve onu pahalı bir restorana götürmüştüm. | Open Subtitles | لقد أنفقت ثروة عليهم و قمت بلفهم بطريقة لطيفة و أخذتها إلى مطاعم فاخرة |
| Onu hırdavatçıya götürmüştüm ve taşıyacağım çok şey vardı. | Open Subtitles | لقد أخذتها معي لمتجر الأجهزة ونزلت وأنا أحمل الأغراض |
| Onu Batı Texas'taki tepelerden birine götürmüştüm. | Open Subtitles | أخذتها إلى أعلى هذا التل في غرب ولاية تكساس. |
| Evet, yaklaşık bir sene önce Jack'i Bilim Müzesi'ne götürmüştüm. | Open Subtitles | اجل ،، قبلَ مايقارب السنة أخذتُ جايك) إلى متحف العلوم) |
| Ben kendiminkini yanımda götürmüştüm. | Open Subtitles | أخذتُ مُشطي الخاص بي معي عندما رحلت. |
| Öldüğü gün, her şey çok sakindi. Seni ormanda gezdirmeye götürmüştüm. Geri döndüğümde ölmüştü. | Open Subtitles | في يوم وفاتها كان كل شيء هادئا كنت قد اخذتك وتمشينا فى نزهة للغابة عندما عدت |
| Önlem olarak seni acil servise götürmüştüm. | Open Subtitles | اخذتك لغرفة الطوارىء كاجراء احترازي |
| Unuttun mu geçen hafta seni Maratha Mandir(sinema salonu)'e götürmüştüm. | Open Subtitles | أخذتك لمشاهدة الفيلم بالسينما الأسبوع الفائت |
| Hatırlarım, bir kere onu kulübe götürmüştüm. | Open Subtitles | أذكر مرة أني أخذته ...إلى النادي |
| Alexis'i geçen yıl, kızın grubu "Blue Pill"in konserine götürmüştüm. | Open Subtitles | اصطحبتُ (ألكسيس) لرؤية فرقتها (بلو بيل)، في العام الماضي. |
| Penn Garı'na götürmüştüm. | Open Subtitles | لقد أوصلتها إلى محطة بين. |
| Eskiden kız kardeşini baloya götürmüştüm. | Open Subtitles | . لقد صحبت اختهُ إلى حفلةٍ موسيقية في الأيام الخوالي |
| Onu Springsteen konserine götürmüştüm. | Open Subtitles | أَخذتُها إلى a معرض Springsteen. |
| En azından ben otele götürmüştüm, ahıra değil. | Open Subtitles | كل الحق ، على الاقل انا اخذتها الى فندق ، وليس جحر ارنب |
| Rick'in ailesi öldüğünde büyün aileyi iki haftalığına Florida'ya götürmüştüm. | Open Subtitles | عندما توفيت والدة ريكس اصطحبت العائلة بكاملها الى فلوريدا لأسبوعين |