| Hayatta kalmanın tek yolu birbirimize göz kulak olmak. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة للنجاة هو أن تعتني بنفسك. |
| - Görevin bu çocuklara göz kulak olmak. | Open Subtitles | وظيفتك هي أن تعتني بهؤلاء الأطفال |
| Dawn, en önemli işim sana göz kulak olmak. | Open Subtitles | داون الوظيفة الأكثر أهمية التي لديّ أن أعتني بكِ |
| Hayır, gerçekten göz kulak olmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أعني أن أعتني بك بشكلٍ أكبر |
| Şu an için biraz erken, bu yüzden sana göz kulak olmak istiyorum, ancak neden kutlayamadığımızı da anlamıyorum. | Open Subtitles | الآن الوقت مبكر قليلاً أريد مراقبتك لكن لا أرى داعي لا يمكننا الاحتفال |
| Size göz kulak olmak üzere aile üyelerinizden birini yanınızda getirebilirsiniz. | Open Subtitles | مسموح لك باصطحاب واحد فقط من عائلتك ليعتني بك |
| Ama Marshall buraya annene göz kulak olmak için gelmiştin hani? O sana göz kulak oluyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ظننت أنك هنا لتعتني بأمك، ويبدو أنها مَن تعتني بك |
| Pardon, kanıtlara göz kulak olmak ne zamandan beri iş tanımında yer alır oldu? Sana güvendiğimden beri. | Open Subtitles | آسف، منذ متى صارت حضانة الأدلّة ضمن مهام الوظيفة؟ |
| Ailene göz kulak olmak senin sorumluluğun değildi. | Open Subtitles | لم يكن من الواجب عليك أن تعتني بوالديك |
| Ona göz kulak olmak zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ أن تعتني به |
| Sana göz kulak olmak benim için bir onurdur, Abigail. Sen de bana göz kulak olmalısın. | Open Subtitles | (أنا ملزم بشرف رعايتك (أبيغيل عليك أن تعتني بي بدورك |
| Onlara göz kulak olmak benim görevimdi. | Open Subtitles | لقد كان مهمتي أن أعتني بهم.. |
| Sana göz kulak olmak istiyorum sadece | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أعتني بكِ. |
| Ona bir başıma göz kulak olmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان يجب أن أعتني به بنفسي |
| Örgütün gözünün niçin senin üzerinde olduğunu anladım ve sana göz kulak olmak için neden beni yolladıklarını da. | Open Subtitles | لماذا تحاول المنظمة مراقبتك و أمرتني أن اقوم بالبحث عنك ... |
| Benim işim her zaman sana göz kulak olmak. | Open Subtitles | كانت مراقبتك مهمتي دائمًا |
| Ağabeyim, bana göz kulak olmak için okulu bıraktığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | كما تعلم، أخي تخلى عن المدرسة ليعتني بيّ. |
| Ayasha ve bebeğine göz kulak olmak için büyükannemi terk edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدع جدّتي لتعتني بها والطفل |
| Pardon, kanıtlara göz kulak olmak ne zamandan beri iş tanımında yer alır oldu? | Open Subtitles | آسف، منذ متى صارت حضانة الأدلّة ضمن مهام الوظيفة؟ |