| Fassbender'in makinesini ele geçirmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | بأن نسمح لأيَ بلد آخر بالإستحواذ آلة فاسبيندر |
| Dağdaki gerillalara yiyecek göndermelerine göz yumamayız. | Open Subtitles | لن نسمح لأحد بإرسال الطعام إلى العصابات الموجودة بالجبال |
| Ama yine de yardımcı komutanlarımızdan birini alıp gitmene göz yumamayız. | Open Subtitles | لكننا لا يمكننا أن نسمح لأحد نائبي القائد أن يغادرنا هكذا ببساطة |
| Buna göz yumamayız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا ترك ذلك يحدث، أليس كذلك؟ لذا... |
| Politikacıların her yıl yaptığı bu zirvelerden bir sonuçla dönmemesine göz yumamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك رجال السياسية يجلسون في إجتماع بعد إجتماع وسنة بعد سنة بدون نتائج! |
| Bu tahtakurularının kirletmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | إننا لن نشاهد هذا الهراء يلوثها. |
| Bu tahtakurularının kirletmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | إننا لن نشاهد هذا الهراء يلوثها. |
| Öylece ölmelerine göz yumamayız. | Open Subtitles | نحن لسنا من الوحوش لا نستطيع السماح للناس بالموت |
| Tüm övgülerin kiralık katillere gitmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نسمح لأولئكَ القتلة المأجورين بنيل كلّ المجدِ وحدهم. |
| Bu bilgilerin sahile sızmasına göz yumamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ببساطة أن نسمح لهذه المعلومات أن تتسرب إلى الشاطئ. |
| Bir köpeğin önemli askeri emirlere burnunu sokmasına göz yumamayız. | Open Subtitles | لن نسمح لكلب بعرقلة أوامر عسكرية هامة |
| - İşte. - Yaptıklarına göz yumamayız. | Open Subtitles | ـ تفضل ـ لن نسمح لهم بالتخطيط ضدنا |
| Buna göz yumamayız. | Open Subtitles | لن نسمح بحدوث ذلك |
| Barry, Wally'nin orada acı çekmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | (باري)، لا يمكننا ترك (والي) يعاني بالداخل فحسب |
| Barry, Wally'nin orada acı çekmesine göz yumamayız. | Open Subtitles | (باري)، لا يمكننا ترك (والي) يعاني بالداخل فحسب |
| Kazanmalarına göz yumamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لهم بالفوز |