| Abim Richard, Kontes Toutelot gözetiminde oğlunu yolculuğa çıkarmış. | Open Subtitles | أخي ريتشارد رتب لسفر الولد تحت إشراف كونتيسة توتنلوت |
| Hâlen kimsenin gözetiminde olmadan büyük suç davalarında çalışıyor. | Open Subtitles | ويعمل حالياً في مسارح جريمة كبرى دون إشراف |
| Bu esnada mübaşirin gözetiminde kalacaksınız. | Open Subtitles | و فى الوقت الراهن إننى آمر بوضعك فى عهدة المأمور |
| Üç gündür gören yok ve polis gözetiminde de değil. | Open Subtitles | لم يُرَى لثلاثة أيام, وليس في عهدة البوليس. |
| Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
| Minibüsleri zaten polis gözetiminde bu yüzden eğer çıkmaya çalışırlarsa gidecek hiç bir yerleri olmayacak. | Open Subtitles | مروحيتهم موفرة مسبقا تحت وصاية الشرطة، لذا حتى لو أرادوا الخروج، لن يفلحوا في الذهاب لأي مكان. |
| Yine de ben dönene kadar senin gözetiminde kalmasını isterim. | Open Subtitles | سوف أتركه فى عهدتك حتى أعود |
| ... ama laboratuvar kontrolünde ve kuşkucu bilim adamları gözetiminde. | Open Subtitles | لكن تحت رقابة المختبر و مع ملاحظة العلماء المتشككين |
| 23 yaşında bir kız nasıl hala devlet gözetiminde olur? | Open Subtitles | كيف لشخص يبلغ الـ23 من العمر أن يبقى تحت رعاية الدولة |
| Hasta polis gözetiminde, ona göre. | Open Subtitles | عليكم أن تعرفوا أن المريض محتجر من قبل الشرطة. |
| Hâlâ gözetim memurunun gözetiminde olmak zorunda mısın? | Open Subtitles | أما تزالين مجبورة على أن تكوني تحت إشراف وصّي ؟ |
| Bir arkadaşınızın gözetiminde, uslu uslu sınıfta duracaksınız. | Open Subtitles | عليكم البقاء في الفصل ، تحت إشراف من طالب زميل. |
| Tabii yetişkin gözetiminde değilsen. | Open Subtitles | إلّا إذا كنتِ تحت إشراف ملائم من شخصٍ بالغ طبعًا. |
| Bihaber bankacının gözetiminde olsalar da Baudelaire'ler, Ağlayan Göl'ün donmuş yüzeyinde ilerlerken Kont Olaf'ın maskesini düşürmelerini kutluyorlardı. | Open Subtitles | ما زالوا فى عهدة مصرفى غشيم و مطاردة أولوف لهم وهم فى طريقهم الى الجزيرة |
| Evet, sağ salim FBI'ın gözetiminde. | Open Subtitles | أجل ، آمنة ، و على ما يبدوا في عهدة المباحث الفدرالية. |
| Yarın bu suçlamalardan Belfast'ta duruşmaya çıkacaktı ancak polis gözetiminde ağır yaralandığından dolayı artık bu durum söz konusu değil. | Open Subtitles | لكن هذا لن يحدث نظرًا لإصابته بإصابات خطيرة بينما كان تحت حراسة الشرطة. ـ كيف أُصيب؟ ـ لم أُصيب؟ |
| Tek söyleyebileceğim polis gözetiminde olduğu bir sırada vurulduğu. | Open Subtitles | كل ما يمكنني إخباركما به، أنه أُصيب وهو تحت حراسة الشرطة. |
| Teknik olarak, gizli görevde de olsa Ajan Odum'un gözetiminde olacak. | Open Subtitles | حسناً، عملياً سيكون في وصاية العميل (أودِم) وأن كان مُتخفياً. |
| Brewer'ın öldürüldüğü gece bu adamın senin gözetiminde olduğundan hala emin misin? | Open Subtitles | هل مازلت متأكدا أنّ هذا الرجل كان في عهدتك في الليلة التي قُتل فيها (برووير)؟ |
| Yetişkin gözetiminde olacaksınız değil mi? | Open Subtitles | سيكون هناك رقابة صحيح؟ |
| Ve Dr McGrath gözetiminde yayın yaparsan ülkedeki her istediğin tıp fakültesine girebilirsin. | Open Subtitles | و لو نُشرَ عنكِ تحت رعاية الدكتور (ماكغراث), يمكنكِ جوهرياً الدخول إلى أية كلية طب في البلد. |
| Hasta polis gözetiminde, ona göre. | Open Subtitles | عليكم أن تعرفوا أن المريض محتجر من قبل الشرطة. |
| Nereden geldiğini kanıtlayana kadar, Federal Şerif teşkilatının gözetiminde kalacak. | Open Subtitles | في حوزة الماريشال حتى تثبتوا مصدره |
| Ama Ivanovich polis gözetiminde, en güvenli yerde. | Open Subtitles | لكن ايفانوفيتش في حيازة الشرطة في ملجأ امن |
| Kitana ve Mileena, Shao Kahn'ın gözetiminde yetişti. | Open Subtitles | تدرّبت (كيتانا) و(مالينا) على مرأى مِن أعين (شاوكان). |