| Ve sonra, bir gece, ağlayışın gözlerimi açtı. | Open Subtitles | وفي ليلة من الليالي بكائك فتح عيني من جديد |
| gözlerimi açtı. Havlickova. Kuzeye gidiyorum. | Open Subtitles | فتح عيني. إنه يتجه شمالا لقد فعلت ما طلبت مني |
| Ama ölümlülüğü tatmak gerçekten gözlerimi açtı. | Open Subtitles | لكن مذاق التحول إلى بشري فتح عيني حقاً |
| Aşk gözlerimi açtı. | Open Subtitles | فتحت عيني الحب. |
| Ve o benim gözlerimi açtı. | Open Subtitles | لقد فتحت عيني |
| O olay gözlerimi açtı, neden diye sordum. | Open Subtitles | جعلتني أفتح عيني وأتساءل لماذا؟ |
| - Hayır, aksine gözlerimi açtı. | Open Subtitles | لا بل أفتح عيني أوسع إدراكي |
| Spectre'dan gitmen gözlerimi açtı. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف، عندما خرجت انت من سبكتر، فتحت عيوني |
| Gerçekten gözlerimi açtı. | TED | لقد فتح ذلك عيناي |
| Dünyanın adaletsizliğine karşı gözlerimi açtı. | Open Subtitles | فتح عيني لهذا الظلم الذي بالعالم |
| Orada birisiyle tanıştım, efendim, gözlerimi açtı. | Open Subtitles | قابلت شخص فتح عيني |
| Sizin yargılarınızdan kurtulabilmem için Michael gözlerimi açtı. | Open Subtitles | و لكن (مايكل) فتح عيني و لنْ أتقبل حكماً من احدهم مجدداً |
| - Diamond gözlerimi açtı. | Open Subtitles | -دايمون فتحت عيوني |
| Gerçekten ama gerçekten gözlerimi açtı. | TED | لقد فتح ذلك عيناي حقاً. |