| Ama yine de, o güzel gözlerinize baktığımda çok çok cömert bir hanımefendi olduğunuzu görüp, sizi tebrik ediyorum. | Open Subtitles | لكنّي أرى في عينيكِ الجميلتين أنّكِ امرأة سخيّة جدّاً، جدّاً وأحيّي فيكِ ذلك |
| Walter'la yüz yüze geleceksiniz ve o gözlerinize baktığı zaman eğer gerçekten bunu sizin için yapmışsa saklamasına olanak yok. | Open Subtitles | ستقومين بمواجهة (والتر) ، وعندما ينظر في عينيكِ إذا كان قد فعل هذا لأجلكِ فلن يكون قادراً على إخفاء ذلك |
| gözlerinize inanamayacaksınız. | Open Subtitles | أنت لن تعتقد عيونك. |
| "gözlerinize inanamayacaksınız. " | Open Subtitles | "لن تصدق عيونك. |
| Siz kızlar çok zarif görünüyorsunuz. gözlerinize bayıldım. | Open Subtitles | أنتن ي فتيات تبدون أنيقات جداً أحببت عيناكِ |
| Doğru söylüyor. gözlerinize uyuyor. | Open Subtitles | إنها محقة، فهو يشبه لون عيناكِ. |
| Sanırım sizin gözlerinize bakmak benim vazifem. | Open Subtitles | من الواضح أنها وظيفتي أن أحدق في عينيكِ |
| "gözlerinize inanamayacaksınız. " | Open Subtitles | انت لن تصدق عيونك." |
| "Ağzımı gözlerinize bastıracağım... | Open Subtitles | "سأضغط بفمى على عيونك |
| Kahverengi, gözlerinize uymuş. | Open Subtitles | اللون البنيّ يطابق عيناكِ - ! اصمت - |