"güçlü değilim" - Translation from Turkish to Arabic

• لست قوية
• لست قوياً
• لست قويا
• أكن متماسكة
• لستُ قوي
• لستُ قوية
• لست قوي
• لست قويه
• لستُ قوياً
• لستُ قويةً
• لستُ قويًّا
• لست قويّة
• لست قويّاً
• لست ماذا
• لست بالقوة

Kabin çantamı yerden alıp banda koyacak kadar güçlü değilim ben.
أنا لست قوية كفاية لأنقل حقيبة ظهري من الأرض إلى حزام الأمتعة.

Bunu yapamayacağım, Bart. Yeterince güçlü değilim.
لا أستطيع القيام بهذا. لست قوية بما يكفي.

Sadece güçlü değilim. Epey de şanslıyım.
أنا لست قوياً فقط و لكني محظوظ جداً أيضاً

Ben birbirimize bağımlı olacağımız bir ilişki için yeterince güçlü değilim.
انظري , أنا لست قويا ً بما يكفي للدخول في علاقة الأن , حسنا ً

Hiç güçlü değilim. Amazon değilim. Ben sadece benim.
أنا لست قوية لست كالأمزون , أنا هكذا وحسب

Artık senin yakınında olamam. Yeterince güçlü değilim.
لا أستطيع البقاء بقربك بعد الآن لست قوية بما فيه الكفاية فحسب

Artık senin yakınında olamam. Yeterince güçlü değilim.
لا أستطيع أن أبقى بقربك بعد الآن , لست قوية بما فيه الكفاية

O zaman her şeyi unutmalı ve bir insan gibi yaşamalıydım, bunu yapacak kadar güçlü değilim.
بالنسبه لي نسيان كل شىء حدث في ذالك الحين والعيش كأنسانة انا لست قوية كفاية لافعل هذا

Benim için güçlü olmanı istiyorum, tamam mı? Çünkü ben şu anda hiç de güçlü değilim.
أريدك أن تكون قوياً لأنني لست قوية الآن , مفهوم؟

Ben güçlü değilim. Azgınım. Sonra görüşürüz.
أنا لست قوية أنا متسرعة أراك فيما بعد جوجو

Yine de senin kadar güçlü değilim.
لقد أصبت لكنني بخير مع ذلك فأنا لست قوياً مثلك

Yeteri kadar güçlü değilim. Sürüye ihtiyacım var. Senin gibi bir Alfa'ya ihtiyacım var.
أنا لست قوياً كما كنت أحتاج مجموعة ، آلفا مثلك

İletişimi sağlamakta bile zorlanıyorum. Henüz çok güçlü değilim.
أنا بالكاد صامد، لست قوياً بما يكفي بعد.

Durdurabilirim ama yeterince güçlü değilim.
يمكن أن أوقفه، لكنني لست قويا بما فيه الكفاية.

Böyle olaylarda o kadar güçlü değilim.
لم أكن متماسكة خلال لحظات فقدان العائلة

Yeteri kadar güçlü değilim.
لستُ قوي بما يكفي.

Yeterince güçlü değilim ve öyleymiş gibi davranmaktan yoruldum.
لستُ قوية بما يكفي وسئمت من التظاهر بذلك

Bunu yapamam. Yeterince güçlü değilim.
لا أستطيع عمل ذلك أنا لست قوي بما فيه الكفاية.

Prentiss, Eddie konusunda hatalı ama fikrini değiştiremiyorum. Yeterince güçlü değilim.
"برانتيس" مخطئ بشأن "ايدي" لكن لايمكنني تبديل رأيه, لست قويه كفايه

Henüz o kadar güçlü değilim.
انا لستُ قوياً بما فيه الكفاية

Keşke içimdeki "hayvanları yemek bir cinayettir" diyen manevi sese dikkat kesilmesem ama sanırım sizler kadar güçlü değilim.
أتمنى لو كنتُ قادرةً على إسكات ذلك الصوت داخل رأسي والذي يقول أن أكلَ الحيواناتِ جريمة لكن أظنّ أنني لستُ قويةً مثلكم

Senin düşündüğün kadar güçlü değilim.
لستُ قويًّا كما ظننتني.

Bunu yapamam. Senin gibi güçlü değilim.
لا أستطيع عمل ذلك أنا لست قويّة مثلك

Senin kadar güçlü değilim ben. Karanlığa boyun eğdim.
لست قويّاً مثلكِ سبق أن استسلمت للظلام

"Artık seninle sınırda yaşayacak kadar güçlü değilim."
انا لست بالقوة التى تجعلنى اقف معه على حافة الهوية