| Bu kadar güçlü değiliz. Bize çok fazla kredi veriyorsun. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء جداً أنت تعطين الأمر اهتماماً أكثر من اللازم |
| Savaşarak yolumuzu açacak kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لنقاتل بحريّة |
| Hayır, Büyülüler'e kafa tutacak kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | لا ، نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية للغدر بالمسحورات |
| Aciz anti-kahraman hikâyelerinde, Guy Montag ve Winston Smith'in hikâyelerinde, günümüz öykücülerinin uyarılarını, ilkel korkularımıza parmak bastıklarını görürüz: bizler, canavarları alt edecek kadar güçlü değiliz. | TED | وفي الحكايات التي تظهر عدم جدوى اللابطولي مثل قصص غاي مونتاغ و وينستون سميث تكمن تحذيرات رواة القصص المعاصرة وهم يستغلون مخاوف بدائية جداً وهي أننا لسنا أقوياء كفاية لكي نتغلب على الوحوش. |
| Ve biz yeterince güçlü değiliz, henüz değil. | Open Subtitles | ونحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية |
| Gul'dan'i yenebilecek kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لهزيمة Gul'dan. |
| Gul'dan alt edebilecek kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لهزيمة Gul'dan. |
| Onu kullanacak kadar güçlü değiliz. Mızrak bir silah. | Open Subtitles | لسنا أقوياء بما يكفي للسيطرة عليه. |
| Baban gibi güçlü değiliz. | Open Subtitles | لسنا أقوياء كما كان والدك |
| Yeterince güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحنُ لسنا أقوياء كفاية |
| Biz yeterince güçlü değiliz Georg. | Open Subtitles | نحنُ لسنا أقوياء كفاية جيورج |
| O kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | -نحنُ لسنا أقوياء بما يكفي . |