| Buna isyan etmem gerekirdi ama kendi kuşağımdaki birçok insan gibi çok Güçsüzdüm. | Open Subtitles | كان يجب أن أثور ضد هذا, و لكني كنت ضعيفاً جداً, مثل الكثيرين من أبناء جيلي |
| Her şey çok farklı. İlk birkaç gün, o kadar Güçsüzdüm ki zar zor hareket edebiliyordum. | Open Subtitles | في الأيام القليلة الأولى ، كنتُ ضعيفاً للغاية حتى أنّي بالكاد أستطيع التحرك |
| Ve çok güçlüydün. - Hayır, Güçsüzdüm. | Open Subtitles | ـ وهكذا كانت النتيجة ـ كلا، لقد كنت ضعيفاً |
| Anladım. Ama onun karşısında hiçbir şey yapamayacak kadar Güçsüzdüm. | Open Subtitles | فهمتُ، لكنّي كنتُ عاجزاً عن فعل أيّ شيء ضدّه. |
| "Gücünü konuşmamı sağlamak için kullandı. Karşı koyamayacak kadar Güçsüzdüm" | Open Subtitles | "لقد إمتلكت القوّة التي أجبرتني على الحديث، كُنت عاجزاً عن المقاومة" |
| O kadar Güçsüzdüm ki... - ...hayatta kalmak için fareleri yiyordum. | Open Subtitles | كنت ضعيفاً جداً أقتات على الجرذان لأنجو |
| Her gün pişmanlık duyuyorum. Güçsüzdüm. | Open Subtitles | أندم على ذلك كلّ يوم كنت ضعيفاً |
| Güçsüzdüm. | Open Subtitles | كنتُ ضعيفاً. |
| Güçsüzdüm. | Open Subtitles | كنتُ ضعيفاً. |
| Ve karşı koymak için Güçsüzdüm. | Open Subtitles | وكنتُ عاجزاً عن المقاومة |