| Bir gülümsemeden daha uzun sürecek bir fark yaratmak istiyorum. | Open Subtitles | يبقى وقتا طويلا أكثر من الابتسامة , تعلم ؟ |
| gülümsemeden duyamıyordum, buna izin vermiyordu. | Open Subtitles | لم أستطع التوقف عن الابتسامة لم يدعني أتوقف |
| Yerini gülümsemeden daha hoş bir üzüntü almıştı. | Open Subtitles | .تبدلت بحزن أجمل من تلك الابتسامة |
| Kolaysa gülümsemeden "Chiweenie" deyin. | Open Subtitles | حاولوا قول اسمه من دون أن تبتسموا |
| Kolaysa gülümsemeden "Chiweenie" deyin. | Open Subtitles | حاولوا قول اسمه من دون أن تبتسموا |
| Ama insan sevdiği insanlarla beraber olunca, gülümsemeden edemiyor. | Open Subtitles | لكن عندما تفعلها مع أحبابك لن تستطيع مقاومة الأبتسامة |
| Asık surat, gülümsemeden daha iyi bir şemsiyedir. | Open Subtitles | العبوس أفضل مظهراً من الأبتسامة |
| İşte bu gülümsemeden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | انا فقط احب رؤيه هذه الابتسامه |
| Bunu gülümsemeden söylemenden hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا يعجبني انك قلت هذا من دون ابتسامة على وجهك |
| Seni son bir gülümsemeden mahrum bırakmak istemem. | Open Subtitles | لن أحرمك من تلك الابتسامة الأخيرة |
| O gülümsemeden ben de hoşlandım. | Open Subtitles | وصادف أني أُعجبت بتلك الابتسامة. |
| Yüzümdeki gülümsemeden mi? | Open Subtitles | الأبتسامة التي على وجهي؟ |
| Şu yapmacık gülümsemeden kurtul, McGee. | Open Subtitles | امسح هذه الابتسامه من على وجهك ماكجى |
| Barney, kızın adını gülümsemeden söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | (بارني) ، لا يمكنك نطق اسمها دون ابتسامة |