| Eminim gülünce pek bir güzel oluyorsundur. | Open Subtitles | هل تعرفين, اراهن بإنكِ جميلة للغاية عندما تضحكين. |
| Hatırlıyor musun, düğününde gülmeye başlamıştın çok gülünce ağlamaya dönüşmüştü de kirpiklerin yanaklarına düşmüştü? | Open Subtitles | هل تتذكرين في زفافكِ عندما بدأتِ تضحكين بشدة لدرجة البكاء، وسقطت رموشكِ الصناعية على خدكِ؟ |
| Eminim gülünce pek bir güzel oluyorsundur. | Open Subtitles | هل تعرفين, اراهن بإنكِ جميلة للغاية عندما تضحكين. |
| gülünce daha tatlı oluyorsun. | Open Subtitles | تبدين أجمل بكثير عندما تبتسمين. |
| gülünce daha sevimli oluyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين، أنك أجمل بكثير عندما تبتسمين |
| İnsan çok gülünce mutlaka ağlar. | Open Subtitles | عندما يضحك المرء كثيراً فإنه يبكي أيضا كثيراً |
| Sen böyle gülünce, ben de dayanamıyorum. | Open Subtitles | عندما تضحكين مثل ذلك يجعلني اضحك |
| Bak, gülünce ne kadar iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين اجمل وانت تضحكين |
| Annie, o şekilde gülünce yavru domuz gibi ses çıkarıyorsun. | Open Subtitles | آني), عندما تضحكين تصدرين صوتاً أشبه بشخير الخنزير) |
| Ama sen böyle gülünce... | Open Subtitles | .. لكن عندما تضحكين مثل |
| gülünce çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين بشكل رائع عندما تبتسمين |
| gülünce çok güzel oluyorsun. | Open Subtitles | . تبدين جميلة عندما تبتسمين |
| O gülünce, dans ettiğimi hissediyorum. | Open Subtitles | عندما يضحك أشعر برغبة في الرقص |