| Ama bu kapıların ötesinde, ...size günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar vaat ediyorum. | Open Subtitles | هنالك غروب الشمس، أبراج، أروقة فضية مرتفعة |
| Günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar. Telefonum kameralı. | Open Subtitles | غروب الشمس، أبراج، أروقة فضية مرتفعة إنه هاتف محمول بكاميرا |
| Bu âlemin gri yağmur perdeleri iner ve her şey gümüşî bir cama dönüşür. | Open Subtitles | المطر الرمادي لا يظهر من جديد و كل شيء يتحول لزجاج فضي |
| - Çok garip bir adamdı, gümüşî saçları vardı. | Open Subtitles | غريب جداً، مع شعر فضي. |
| Tuhaf güzellikte yeşil çimenler... ve muhteşem, gümüşi denizlerin. | Open Subtitles | " جمال عجيب من الأعشاب الخضراء " " مع المنظر الرهيب للبحر الفضى " |
| Tuhaf güzellikte yeşil çimenler... ve muhteşem, gümüşi denizlerin. | Open Subtitles | " جمال عجيب من الأعشاب الخضراء " " مع المنظر الرهيب للبحر الفضى " |
| gümüşi kırlar, o bahar akşamında sanki bir rüyadaymışçasına ışıldıyordu. | Open Subtitles | وميض الحقل الاتي من العشب الفضي كان يبد مثل الحلم بليالي الربيع |
| gümüşi sis ve her şey | Open Subtitles | و الضباب الفضي و كل شيء |
| Apalapucia! Ben size günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar vaat ediyorum. | Open Subtitles | "أبالابوتشيا"، هنالك غروب الشمس، أبراج، أروقة فضية مرتفعة |