| Çevre koşullarını değerlendirdiler. günışığını en üst düzeye çıkaran ve akustik performansı artıran bir çatı sistemi geliştirdiler. | TED | قيموا الظروف البيئية وتطوير نظام السقف التي تزيد من ضوء النهار ويحسن الأداء الصوتي. |
| Ben tekrar günışığını görmek istiyorum. Hadi hemen gidelim. | Open Subtitles | أنا أريد أن أرى ضوء النهار مرة أخرى فلنذهب الآن |
| Işık! günışığını görebiliyorum! | Open Subtitles | ضوء النهار أستطيع أن أرى ضوء النهار |
| Troglobitler. Mağaradan asla çıkmayan, günışığını asla görmeyen hayvanlar. | Open Subtitles | " "ساكني الكهوف، الحيوانات التي لا تظهر أبداً من الكهوف أو تري ضوء النهار. |
| günışığını görmesine asla izin vermediler. | Open Subtitles | لم يدعوه أبداً ليرى ضوء النهار |
| Kanji bir daha günışığını görmemeli, o kadar. | Open Subtitles | لا يجب أن يرى كانجي ضوء النهار ، حسناً |
| günışığını görebiliyorum! | Open Subtitles | لا تستطيعي أن تري ضوء النهار |
| günışığını kaçırıyoruz bebeğim. | Open Subtitles | نحن نضيع ضوء النهار, حبيبتي |