| İtalyanların lastiği icad ettikleri gün gibi. | Open Subtitles | مثل اليوم الذي اكتشف فيه الإيطاليون المطاط |
| Aslında her günün ilk gün gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | بالضبط أريد كلّ يوم ان يكون مثل اليوم الاول |
| Tıpkı hiçbir şey yapmadığın o gün gibi. Hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | .كذلك اليوم الذي لم تفعل فيه شيئا .أنت لم تفعل شيئا |
| Bana kardes gelen gün, siradan bir gün gibi baslamisti. | Open Subtitles | بدأ اليوم الذي حصلت فيه على أخ صغير كسائر الأيام |
| Belki detaylar sisliydi ama gerçek gün gibi ortadaydı. | Open Subtitles | ,ربما التفاصل لم تكن واضحة و لكن الحقيقة كانت واضحة وضوح الشمس |
| Yolculuk için iyi bir gün gibi. | Open Subtitles | مَـــن يبدو كيوم جيد للسفر |
| Aynı dün ve ondan önceki gün gibi. | Open Subtitles | مثل الأمس واليوم الذي قبله |
| Kar yağışlı bir gün gibi, olaydan sonra hepimizi eve gönderdiler. | Open Subtitles | إنه مثل يوم الثلج جميعنا أرسلنا للمنزل بعد الحادثة |
| Neden gergin olduğumu anladın mı? Birleşmiş Milletler'de ortalama bir gün gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | رأيت , لم يجب علي أن أكون متوتره يبدوا كأنه يوم عادي في الأمم المتحدة |
| Jüride olsaydım gün gibi açık bir rüşvete bakıyor olurdum. | Open Subtitles | لو كنت في هيئة المحلفين فأنني انظر لـ رشوة واضحة كوضوح الشمس |
| Sana anlattığımı gün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | لأنني أتذكر حقاً إخباركي بهذا كوضوح النهار |
| Kurtulma şansımızın zayıf olduğunu düşünüyorum ama artık başka seçeneğimiz olmadığı gün gibi ortada. | Open Subtitles | أدرك أنّ فرص إنقاذنا ضئيلة، لكنّه لم من الواضح أنّه لم يعد لدينا خيار. |
| Babamla beraber mahkemeye çıktığımız gün gibi. | Open Subtitles | مثل اليوم الذي انا وأبي تصالحنا خارج المحكمة |
| Evet, tıpkı şu lastikleri icat ettikleri gün gibi. Onlardan kullanmayı dene. | Open Subtitles | أجل ، مثل اليوم الذي اخترعوا فيه المطاط حاولي أن تستخدميه |
| İlk doğduğun gün gibi seni temizlerler. | Open Subtitles | وسوف ينظفانك مثل اليوم الذي ولدت به .. لإنك |
| - Sen de tıpkı gittiğim gün gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | -وأنت تنظرى بالضبط مثل اليوم الذى غادرت به |
| o güzel, eğlenceli ve zekası gün gibi ortada. | Open Subtitles | ومضحكة وإنها ذكية مثل اليوم الواسع |
| Bana kardeş gelen gün, sıradan bir gün gibi başlamıştı. | Open Subtitles | بدأ اليوم الذي حصلت فيه على أخ صغير كسائر الأيام |
| Affınıza sığınıyorum efendim ama bu gün gibi ortada. | Open Subtitles | أستميحُكَ عُذرًا يا سيدي لكنها واضحة وضوح الشمس |
| Bugün de öğle yemeği için kimsenin bize katılmadığı bir gün gibi duruyor Chris. | Open Subtitles | (كريس)، يبدو كيوم أخر ولا أحد ينضم الينا للغداء |
| Aynı dün ve ondan önceki gün gibi? | Open Subtitles | مثل الأمس واليوم الذي سبقه |
| Şu Atlılar'la işimiz bittiğinde cehennem bile kaplıcada bir gün gibi gelecek. | Open Subtitles | الجحيم سوف يبدو مثل يوم في المنتجع الصحي بالوقت الذي نجد فيه الفرسان |
| Unutmayın, bugün normal bir gün gibi hissetmeliler. | Open Subtitles | اليوم يحتاجون أن يشعروا .كأنه يوم عادي |
| Ben bir rüşvete bakıyorum, gün gibi ortada. | Open Subtitles | أنا انظر إلى عملية رشوة واضحة كوضوح الشمس |
| Adam orada duruyor piyasayı paylaşıyorlar, gün gibi ortada. | Open Subtitles | ويقسم السزق كوضوح النهار |
| Bakın, birbirimizi sevmediğimiz gün gibi ortada zaten ben de gelmesem daha kolay... | Open Subtitles | أنظري، من الواضح أنّه ليس بيننا ما يستدعي هذا النفور، لذا ألنْ يكون من السهل... |