| Gerçek bulgular istiyorum doktor, o tatlı bakışlarınızın güvencesini değil. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى حقائق، أيتها الدكتور وليس إلى ضمانات عيونك الحلوة |
| Bu bağışın yapılacağına dair kişisel güvencesini verdi. | Open Subtitles | لقد قدم ضمانات شخصية بأن تبرعه سيكون في الأجل المحدد |
| İsimsiz ve yüzü olmayan kimliği belirsiz bir adamın, güvencesini kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل أي ضمانات من رجل مجهول الهوية بدون اسم ولا وجه |
| Sadece, yapay kanın insan kaynağı ihtiyacımızın yerini alacağının güvencesini istiyorum, efendim. | Open Subtitles | أحب ضمانتك فحسب أنّ البديل من شأنه أن يحل محل حاجتنا للإمدادات البشرية , سيّدي |
| Sadece, yapay kanın insan kaynağı ihtiyacımızın yerini alacağının güvencesini istiyorum, efendim. | Open Subtitles | أحب ضمانتك فحسب أنّ البديل من شأنه أن يحل محل حاجتنا للإمدادات البشرية , سيّدي |