"güvenecek" - Translation from Turkish to Arabic

• ستثق
• سيثق
• ستثقين
• سنثق
• لأثق
• لتثقي
• يثق به
• ليتمسكوا به
• تستطيع الوثوق به

Bana ne söylediğini biliyorum. Doktoruna güvenecek misin yoksa güvenmeyecek misin?
أعرف ما اخبرتنى به هل ستثق بطبيبتك أم لا؟

Ve de haftalık market alışverişlerin de bana bir kere olsun güvenecek olmasından şüphe duysam da...
أو هل ستثق بي ثقة تامة فيما يتعلق بالتسوق الأسبوعي لا تأمل ذلك أبداً

Bu sizin ittifak başı olarak dostluğunuzu gösterme şekliniz ise kim bir daha Qi Düküne güvenecek?
إذا كانت هذه هي الطريقة التي تظهر الصداقة كرئيس للتحالف من سيثق ثانية في دوقية كي؟

Sanki o tarz bir güç ile yeniden bana güvenecek biri varmış gibi.
وكأن شخصا ما سيثق بي بذلك النوع من القوة مجددا ؟

Sende kontrol edecek misin yoksa bana güvenecek misin?
هل تريدين التأكد مرة أخرى، أو ستثقين بي؟

Bir saniye. Bu adama güvenecek miyiz?
مهلاً، هل سنثق بهذا الرجل؟

Ne olursa olsun size güvenecek kadar sizi sevdiğimi anladım.
لقد أدركتُ أن مشاعري لك كافية لأثق بك لامحالة ماذا

Elise, artık bana güvenecek bir sebebin kalmadı.
لا يوجد لديكِ أي سبب" "لتثقي بي بعد ذلك يا إليز

Lachlan 'ın Başka güvenecek Kimsesi Olmadığından Beri.
منذ اصبح لانكلان لا يجد من يثق به

Ama Doktor Beckett uzun dönemli bir çözüm bulsa bile onlara herhangi bir insan toplumuyla birleştirebilecek kadar güvenecek miyiz?
حتى لو أتى الدكتور بكيت .... بما يبدوا أنه حل طويل المدى هل ستثق بهم أبدا بما يكفي ....

Yakalarsam, bana yeniden güvenecek misin?
لو أوقعت به، هل ستثق بي مرة آخرى ؟

Bana güvenecek misin Alex?
أنـظر! ,هـل ستثق بـي يا"ﺄليكـس"؟

Bu adama güvenecek misin?
هل ستثق بذلكَ الرجل?

Bir avukata ihtiyacın var. Bu kişi sana güvenecek çünkü o bana güvenir.
تحتاجين لمحامٍ، وواحد سيثق بكِ لأنّه يثق بي.

Onları açıkça anlatamıyorsunuz. İnsanlar size nasıl güvenecek?
لا يمكنك التحدث عنهم بصراحة كيف سيثق بك الشعب؟

Ama bu değildir ki Vashisht bana güvenecek
لكن هذا لا يعني أن فاشيشت سيثق بي

Ona güvenecek misin?
وهل ستثقين بها؟

Sonra bana güvenecek misin?
هل ستثقين بي وقتها؟

Sloane'a güvenecek miyiz?
هل سنثق بـ ( سلون ) ؟

Onunla ona güvenecek kadar uzun kaldım.
لقد امضيت معه ما يكفي من الوقت لأثق به

Ama ona güvenecek kadar çok gördüm.
ولكنني رأيته مرات كافية لأثق به

Bana güvenecek misin?
هل أنت مستعدة لتثقي بي ؟

güvenecek başka kimsesi yok.
ليسَ لديه من يثق به.

Ama insanlar güvenecek biri bulmakta o kadar çaresiz ki ellerine ne geçerse razı olurlar.
لكن الأشخاص بائسون جداً ليجدوا شخصا ما ليتمسكوا به سوف يأخذون أياً ما يحصلون عليه

güvenecek kimsemiz yok.
ولا يوجد هناك أي إنسان بالغ تستطيع الوثوق به