| Dünyaya bebek getirmek için o kadar uzağa gitmek artık yok. güvenli değil. | Open Subtitles | لامزيد من السفر بعيداً جداً ،من اجل احضار الاطفال للعالم الوضع ليس آمناً |
| Evde serbestçe dolaşması güvenli değil. Onu sınırlamanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | ليس آمناً أن نتركها طليقة هكذا، لابد من وجود طريقة لتقييد حركتها |
| Hadi ama, tatlı şey. Dışarısı insan ve hayvanlar için güvenli değil, biliyorsun. | Open Subtitles | هيا ، إنها ليست آمنة هنا لإنسان أو وحش حتى |
| Ama gece burada kalmamalıyım. İkimiz için de güvenli değil. | Open Subtitles | لا ينبغي أن أبقى الليلة هنا الأمر ليس آمن لكلانا |
| Bunu yapmamalısınız çocuklar ayrıca... geceleri burada olmak hiç güvenli değil. | Open Subtitles | قد تقتلون وانتم تفعلون ذلك بالاضافه الى ان الليل غير آمن |
| Bu derece ıslak bir ortamda, tırmanmak güvenli değil ağaçlar oldukça kaygan. | Open Subtitles | عندماتكونبهذهالنداوة، ليس آمنا ً لهم أن يتسلقوا أزناد الخشب زلقة جدا ً |
| Sakın bana güvenli değil deme. Ben sana güvenli olmayanı söyleyeyim. | Open Subtitles | لا تخبرني أن ذلك غير آمن، سأخبرك أنا بما ليس آمنًا. |
| Burası güvenli değil. | Open Subtitles | هذا المكان ليس آمناً .. لا بالأسفل ولا بالأعلى |
| Böyle ortalıklarda dolaşmamalıyız. güvenli değil. | Open Subtitles | إننا لا يجب أن نعمل بالمكشوف هكذا فهذا ليس آمناً |
| Burası güvenli değil. Lydecker'ın adamları şehri arayacaklardır. Bu gece ayrılmalıyız. | Open Subtitles | إنه ليس آمناً هنا ، رجال لايدكر سيمشطون المدينة يجب علينا أن نغادر الليلة |
| Gizli Servis eyaletten ayrılmamı istiyor. güvenli değil diyorlar. | Open Subtitles | جهاز الامن يريدنى ان اترك الولايه يقولون ان الوضع ليس آمناً |
| Hayır, söyledim. LA benim için güvenli değil. | Open Subtitles | كلا ، لقد اخبرتك ان لوس انجلوس ليست آمنة |
| güvenli değil. Şu şeyler var ateş ediyorlar ve... | Open Subtitles | الشوارع ليست آمنة ، هناك هذه الأشياء التى تطلق النار |
| güvenli değil ve artık Bayan Taylor Bayan Weston olduğuna göre bir yürüyüş arkadaşı bulmalısınız. | Open Subtitles | انها ليست آمنة ، والآن الآنسة تايلورأصبحت السيدة ستون لك يجب العثور على رفيق المشي |
| Ciddiyim. Beni arama. güvenli değil. | Open Subtitles | أنا أعني هذا.لاتتصلي هذا ليس آمن.سوف أبقى على اتصال. |
| Burada olman güvenli değil. Kimseyle konuşma. | Open Subtitles | المكان ليس آمن ، ولاتخبرى احد بالامر ـ فقط اذهبي الى عمتك كارول |
| - Eskiden. Kapa çeneni Larry. - Burası güvenli değil. | Open Subtitles | ـ كنت شرطياً إسكت، لاري ـ المكان ليس آمن هنا، لن أبقى |
| - güvenli değil, terörist dolu... - Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | إنها مكان غير آمن ,إنها مليئة بالإرهابيين لا ,لا, لا |
| - güvenli değil. | Open Subtitles | لايجب أن تمشي هنا لوحدك فهذا ليس آمنا ولم لا ؟ |
| Ne söyleyeceksen bana söyle ve ben de ona ileteyim. Buyrası güvenli değil. | Open Subtitles | أنتَ أخبرني بما لديك و أنا سأنقل الرسالة ، هذا المكان ليس آمنًا |
| Tatlım onu bırakman gerekecek. Los Angeles bugün güvenli değil. | Open Subtitles | حبيبتى ، عليك مغادرة المدينة المكان ليس امن هنا |
| Kütüphanenin kapısı kilitlenmiyor. güvenli değil. | Open Subtitles | إن أبواب المكتبة غير محكمة الغلق ، و بالتالى فهى غير آمنة |
| - Gitmene izin veremem. güvenli değil. | Open Subtitles | أسفة , لا أستطيع أن أسمح لك بلخروج للأسفل الأمر ليس أمن |
| İsterdim ama burada olmam benim için güvenli değil. - Biraz daha borç alabilirsem... | Open Subtitles | اتمنى ذلك ولكن بقائي هنا غير امن لو امكنك فقط اعارتي بعض من النقود |
| Pencere yakınında durma, güvenli değil. | Open Subtitles | لا تقف بجانب النافذة ذلك ليس امنا |
| Aşağıda kalamazsın tamam mı? güvenli değil. | Open Subtitles | لا يمكنك الجلوس هنا في الاسفل الجلوس هنا غير أمن |
| Bayım, henüz elektronik cihazların kullanımı için güvenli değil. | Open Subtitles | سيدي ، انه من غير الآمن استعمال الادوات الكهربائية الآن |
| Yukarda kör bir şekilde dolaşman güvenli değil. | Open Subtitles | ليس أمنا لتكوني بالأعلى تسيري عمياء عن هذه الأمور |
| Beni dinlemelisin. Bugün çıkmak için güvenli değil. | Open Subtitles | يجب أن تستمعي إليّ إنه ليس بآمن خروجكِ إلي هناك اليوم |