| Dinleme imkanımız yokken, orasının Rus güvenli evi olduğunu bilmemiz gerek ve bunu kesin olarak bilmeliyiz. | Open Subtitles | بدون أن نسمع، علينا أن نعلم أن ذلك منزل آمن للمخابرات الروسية، ونريد أن نعرف ذلك بشكل قطعي |
| Senin için güvenli evi ayarlıyor. | Open Subtitles | وهو الحصول على منزل آمن على استعداد للكم. |
| CIA'nin güvenli evi Lefkoşa, Kıbrıs. | Open Subtitles | المنزل الآمن للإستخبارات ـ نيقوصيا ـ قبرص |
| Saldırdığımız güvenli evi düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكّرُ بأمرِ المنزل الآمن الذي داهمناه. |
| Potsdam İstasyonu'ndan 4 durak önce orası ve belli ki bir Rus güvenli evi var orada. | Open Subtitles | لأن هناك أربع محطات توقف قبل الوصول لمحطة (بوتسدام) وهناك بيت آمن روسي هناك على ما يبدو |
| ..güvenli evi koruma altına almalarını istiyorum. | Open Subtitles | في موقع الحفل وفي البيت الأمن |
| Şu anda CIA'den fazla güvenli evi var. | Open Subtitles | والآن لديه منازل آمنة أكثر من وكالة الإستخبارات |
| Kiefer'i izlemişler. Onu konsolosluktan itibaren izlemişler ve güvenli evi de bu şekilde buldular. | Open Subtitles | اتّبعوا (كيفر) إلى القنصليّة، وهذا عثروا على المأمن. |
| - Cassiar 4'de Tabor'un güvenli evi var. | Open Subtitles | لذلك تابور لديه منزل آمن على كاسيار 4. |
| SAVAK'ın bu dört kişinin kalacağı havaalanı yakınında bir güvenli evi olduğunu söyledi ben elçiliğe belgeleri götürürken. | Open Subtitles | قال ان (السافاك) لديهم منزل آمن قرب المطار جيث بإمكانهم البقاء هناك حتى استطيع استخراج وثائق سفر لهم من السفارة |
| Fatah'ın ordusu Maryland'daki bir güvenli evi havaya uçurdu. | Open Subtitles | جيش (فتاح) فجر للتو منزل آمن لوكالة (سي اي اي)، في ولاية ماريلاند |
| Ne güvenli evi? | Open Subtitles | أيّ منزل آمن ؟ |
| Oranın Cheng'in güvenli evi olduğundan ve parçayı da elinde bulundurduğundan eminiz. | Open Subtitles | نعتقد بشدة أن هذا "هو المنزل الآمن لـ"تشينج وأن القطعة بحوزته |
| Hedef az önce güvenli evi terk etti. | Open Subtitles | الهدف ترك المنزل الآمن الآن |
| Jaffna güvenli evi 118 km uzaklıkta. | Open Subtitles | المنزل الآمن على في (جافّانا) على بعد 118 كيلو متر |
| Nikita'nın güvenli evi. İyi iş, Sonya. | Open Subtitles | المنزل الآمن لـ (نيكيتا) حسنًا فعلتِ يا (سونيا) |
| İstihbarata göre, Hofgarten'in 3 km açıklarında Amanda'nın bir güvenli evi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | طبقًا لقاعدة معلوماتنا فنعتقد أن يكون لـ(أماندا) بيت آمن تُقبع به يقع في دائرة نصف قطرها 2 ميل من مدينة هوفجارتين" بألمانيا" |
| Diallo güvenli evi havaya uçurduğu zaman, Amerikalı kadın bulundu mu? | Open Subtitles | عندما فجر (ديــالو) البيت الأمن هل وجد سيدة أمريكية؟ |
| Bu Blake denen herifin, her yerde güvenli evi var mı? | Open Subtitles | إذاً.. (بلايك) هذا هل لديه منازل آمنة بكل الأرجاء؟ |
| Hemen güvenli evi aramalıyız. | Open Subtitles | علينا مهاتفة المأمن فورًا. |