| Bütün mallar yanımda güvenlik için bir çubuk saklamam haricinde. | Open Subtitles | لدي الطلبية كاملة باستثناء كتلة معدنية واحدة احتجتها للأمان |
| Yüksek tepelerden alçak kesimlere inerken argali sürüsü güvenlik için bir arada hareket ediyor. | Open Subtitles | إنحدار تنازلي من قمم التلال الى الإرتفاعات الاقل، يتوحّد argali للأمان. |
| Yuvaları güvenlik için bir arada bulunur. | Open Subtitles | يعيش الأوز سوية للأمان. |
| Çocuğun ulusal güvenlik için bir tehlike olabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يَعتقدونَ الولد a تهديد إلى الأمن القومي. |
| Tippin milli güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | تيبين تهديد إلى الأمن القومي. |