| Annen sadece müzik çalmazmış. Çok Güzel müzik çalarmış | Open Subtitles | امك لم تكن تعزف الموسيقى لقد كانت تعزف موسيقى جميلة |
| Sadece Güzel müzik var. Sakın bana esrar hakkında nutuk çekme. | Open Subtitles | بل مجرد موسيقى جميلة ولا تأتي إلى هنا وتحدثني عن تدخين الحشيش |
| Ama en azından dayanmamı sağlayan o Güzel müzik vardı. | Open Subtitles | لكن على الأقل كان لدي تلك الموسيقى الرائعة تبقيني أواصل |
| Yıldızlar doğru hizalandığında Güzel müzik bir anda oluveriyor. | TED | عندما تتراص النجوم بمثالية، تولَد الموسيقى الرائعة. |
| Hem Güzel müzik söylerim, hem de çalarım. | Open Subtitles | اعتدت على سماع الموسيقى الجميلة أصوات جميلة |
| Güzel müzik. | Open Subtitles | انها موسيقى لطيفة |
| Haydi, dostum. Bu Güzel müzik. | Open Subtitles | هذه موسيقى جيدةُ. |
| Çikolata, ünlü biri, Güzel müzik, -Evet. | Open Subtitles | شكولاطة , شخص مشهور , موسيقى رائعة |
| Güzel müzik Mary. | Open Subtitles | موسيقي رائعة , ماري. |
| Olamaz! Birlikte Güzel müzik yapıyorlar! | Open Subtitles | يا الهي، انهم يهزفون موسيقى جميلة معا |
| Hey, Güzel müzik. | Open Subtitles | يا صاح، أنها موسيقى جميلة. |
| Güzel müzik. Güzel, Güzel müzik. | Open Subtitles | موسيقى جميلة , موسيقى جميلة |
| - Güzel müzik koymuşsun. - Ben mi? | Open Subtitles | لقد اخترت موسيقى جميلة أنا؟ |
| Güzel müzik, değil mi? | Open Subtitles | موسيقى جميلة, صحيح؟ |
| Bu Güzel müzik nereden geliyor? | Open Subtitles | من أين تأتى هذة الموسيقى الرائعة ؟ |
| Bu Güzel müzik nereden geliyor? | Open Subtitles | من أين تأتى هذة الموسيقى الرائعة ؟ |
| Ve sonra Güzel müzik yaratmaya hazır ol. | Open Subtitles | ثم أستعد لعمل بعض من الموسيقى الجميلة |
| ne Güzel müzik. | Open Subtitles | مثل الموسيقى الجميلة. |
| Güzel müzik. | Open Subtitles | موسيقى لطيفة. |
| Haydi, dostum. Bu Güzel müzik. Judas Priest seni enerji doldurur. | Open Subtitles | هذه موسيقى جيدةُ. |
| Çok Güzel müzik! | Open Subtitles | هذه موسيقى رائعة. |
| Güzel müzik Mary. | Open Subtitles | موسيقي رائعة , ماري. |