| Asla olamayacakları Güzel prenses olmayı. | Open Subtitles | الأميرة الجميلة التي لم يستطيعوا لعب دورها |
| Güzel prenses, kurbağının çaresizce yalvarmasından çok etkilenmiş ve eğilip bu kaygan yaratığı yerden alarak öne doğru eğilip onu dudaklarına doğru getirmiş ve küçük kurbağayı öpmüş. | Open Subtitles | وتأثرت الأميرة الجميلة بموقفه اليائس فتقدمت وحملت المخلوق الزلق وانحنت للأمام |
| Bu yüzden Güzel prenses Rachel'ı da uyutmazmış. | Open Subtitles | ثم أوقظ الأميرة الجميلة رايتشيل من نومها |
| Evvel zaman içinde, Dev adında küçük bir sevgilicik yaşarmış ve bir gün Güzel prenses Rachel'la tanışmış. | Open Subtitles | ذات مرة , كان هناك جرو صغير إسمه ديف وفي أحد الأيام إلتقى بتلك الأميرة الجميلة وإسمها رايتشيل |
| Güzel prenses ve kıskanç zorba annenle senin denize bırakılmanız ve Argos'un yok edilmesi. | Open Subtitles | الأميرة الجميلة والمستبدّ الغيور... أنت وأمّكَ... ألقيتم إلى البحر... |
| Kimmiş o Güzel prenses kabak suratlı? | Open Subtitles | من هي الأميرة الجميلة الرائعة؟ |
| Diora. Sanırım bu İtalyanca "Güzel prenses" demek. | Open Subtitles | ديورا، أعتقد هذا إيطالي و يعني " الأميرة الجميلة" |
| Kapılardan birinin arkasında, Güzel prenses. | Open Subtitles | خلف أحد الأبواب، الأميرة الجميلة |
| Güzel prenses Fiona'yı, kükremesiyle ülkedeki herkesi korkutan Şrek adında bir devin kurtaracağı kimsenin aklına gelmezdi. | Open Subtitles | لم يخطر ببال أحد أنّ ذلك الغول (شريك) الذي يرعب زئيره كافة أرجاء الأرض، أن ينقذ الأميرة الجميلة (فيونا). |
| - Güzel prenses sakar. | Open Subtitles | خروقات الأميرة الجميلة |
| Güzel prenses Louise'le. | Open Subtitles | برفقة الأميرة الجميلة "لويز". |
| Tatlı, Güzel prenses. | Open Subtitles | أنا (بيزارا)، جميلة، الأميرة الجميلة. |