| güzelce oynayın tamam mı bıdıklar? | Open Subtitles | تلعبون بلطف أيها البشر الصغار؟ جيد ، جيد |
| Kuralları hatırlayın. Birbirinizle güzelce oynayın. | Open Subtitles | لذا تذكروا القواعد وألعبوا بلطف مع بعضكم |
| Evet tatlım.Anneciğin sen buradayken olmayacak. Diğer çocuklarla güzelce oyna olur mu.. | Open Subtitles | حسناً، عزيزي، أمك ستتركك هنـا لفترة قصيرة حاول أن تلعب بلطف مع الأطفال الآخرين |
| Kendisine mukayyet olup güzelce yemek yemeli. | Open Subtitles | هوَ فقط بحاجة للإعتناء بنفسهِ وأن يأكلَ جيّداً. |
| Günahlarımın cezasını çekmem için beni teslim edecekti, bu yüzden evet, güzelce doğradım. | Open Subtitles | "لقد كان يريد توظيفي للتكفير عن ذنوبي لذا نعم , لقد قطعته جيدًا" |
| Şimdi, uğraşıp size bir cevap bulmak için dokuz dakikam var, öyleyse şöyle yapayım, cevabı güzelce ikiye böleyim: Birinci kısım: Evet. Sonra ikinci kısım: Hayır. | TED | عندي 9 دقائق فقط لأحاول أن أعطيكم إجابة، لذلك قسّمتها بعناية إلى جزئين: الجزء الأول: نعم، ولاحقًا في الجزء الثاني: لا. |
| Ne zaman güzelce sormaya son vereceğini merak ediyordum. | Open Subtitles | تباً، كنت سأتساءل متى ستكف عن الطلب بلطف |
| Yani seninle güzelce ve yavaş yavaş ilgileneceğim. | Open Subtitles | لذا أنا و أنتِ سوف نقوم بهذا بلطف و ببطء |
| Ben ona güzelce sor diyecektim ama bu senin seçimin. | Open Subtitles | أنا كنت أعتقد أن تسألها بلطف لكن ، هذا قرار فيلدرز |
| güzelce ve sıkı şekilde sarılın. Tutun, güzelce tamam mı? Hadi, tutun. | Open Subtitles | تمسكي بها بلطف هذا التقطيها أنت المهاجم بالطبع سيكون الهجوم أقسى من ذلك |
| İddiaya girerim güzelce kilitlenip koruma altına alınmıştır, haksız mıyım? | Open Subtitles | أراهن أنهم أغلقوه بلطف وآمان، الم يفعلوا ؟ |
| Oraya git ve şöyle güzelce daha önce yaşanan şeyler için özür dile falan. | Open Subtitles | عليكِ فقط الذهاب هناك والتصرف بلطف والاعتذار عما حدث |
| Her şeyi bitirir ve güzelce yerseniz tatlı için dondurma yiyebiliriz. | Open Subtitles | لذا ان أكلتم كل شي ، وفعلتم ذلك بلطف ستأكلون المثلجات كتحلية. |
| Sadece siktir git de bizi rahat bırak. Sana sadece bir kez güzelce söyleyeceğim. | Open Subtitles | إرحل من هنا ودعنا بسلام سأطلب ذلك منكَ بلطف مرّة واحدة |
| Şimdi al onu ve güzelce bana ver! | Open Subtitles | الآن إلتقطها و سلمها لي بلطف و إلا سيصيبك ما أصابه |
| Ona güzelce oynayalım diye soramaz mıyız diyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأننا يمكننا فقط أن نسأله أن يلعب بلطف |
| Makineyle güzelce konuşmayı denesen ya da üstünü çıkarsan ve makineyi öyle bir ovsan birden açılabilir. | Open Subtitles | ربما إذا حاولتي , التحدث بلطف معه أو , اه , إذا نزعتي قميصك . و فركتيه به , ربما , سيفتح الباب أليس كذلك ؟ |
| güzelce yaşayabileceksin Hae Soo. | Open Subtitles | ستكونين قادرةً على العيش جيّداً. هاي سو. |
| Buraya not edilen adamlarla güzelce ilgilen. | Open Subtitles | إعتني جيّداً بالرجال المُدوّن أسمائهّم هُنّا |
| Ondan sonra sensiz bir dünyada güzelce yaşayacağım. | Open Subtitles | بعد ذلك، سأكون قادرة على العيش جيدًا في هذا العالم بدونك. |
| Adamlar, ikramiye olarak kendilerine 24 milyon ödediklerini güzelce örtbas ediyorlar. | Open Subtitles | زانداك يقوم بإخفاء الأربعة وشعرون مليون بعناية في علاوات هؤلاء الرجال يقومون بدفع رواتبهم بأنفسهم |
| Konu neydi bilmem ama eminim Estella dikkatini güzelce dağıtmıştır. | Open Subtitles | حسنا، مهما كان، أنا متأكد يصرف إستيلا له بشكل جميل. |
| ve tabii ki, Afrika'daki her şey çok güzelce yetişti. | TED | وبالطبع، كل شئ نما بشكل رائع في أفريقيا. |
| güzelce diyorken hemen gelmelisin. | Open Subtitles | الأفضل أن تأتي مباشرة عندما قلتها بشكل لطيف ؟ |
| Tamam, siz ikiniz çadırınızda güzelce uyuyun ve sen orada kal. | Open Subtitles | ناما ملئ جفنيكما فى خيمتكما ولا تغادراها |
| Eşyalarını güzelce paketlemenin sebebini şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أصبحت الآن أعرف لماذا .لديك ذلك السلاح المفيد جداً |