| Servis dünyanın parasını alıyor. ama arabanın kapıları gıcırdıyor. | Open Subtitles | دفعت ثروة مقابل إصلاح السيارة ولا يزال الباب يصدر صريراً |
| Servis dünyanın parasını alıyor. ama arabanın kapıları gıcırdıyor. | Open Subtitles | دفعت ثروة مقابل إصلاح السيارة ولا يزال الباب يصدر صريراً |
| Babanın arabasının sağ freni biraz gıcırdıyor mu? | Open Subtitles | هل فرامل الجانب الايمن لشاحنة أبيك تصدر صرير قليلاً ؟ |
| Eski bir ev olduğu için mobilyalar gıcırdıyor. | Open Subtitles | إنه مجرد صرير الاثاث لأنه منزل قديم. |
| gıcırdıyor. Bu sinir bozucu. | Open Subtitles | يصر وكأنه يتألم |
| gıcırdıyor. Bu sinir bozucu. | Open Subtitles | يصر وكأنه يتألم |
| Bir şey duyduğumu sandım. - Bütün ev gıcırdıyor biliyorum, ama-- - İçin rahat etmeyecekse Cassano'lara git. | Open Subtitles | لا أدري، خلتُني سمعتُ شيئاً، أعلم أنّ المنزل كلّه يصدر صريراً... |
| Dahası, kapı gıcırdıyor. | Open Subtitles | ثم هذا الباب يصدر صريراً |
| Dahası, kapı gıcırdıyor. | Open Subtitles | ثم هذا الباب يصدر صريراً |
| Dirseğim! Her tarafım gıcırdıyor. | Open Subtitles | مرفقيّ جسدي كله يصدر صريراً |
| Yeni ayakkabılarım gıcırdıyor. | Open Subtitles | حذائي الجديد , يصدر صريراً |
| Ahır kapısı gibi gıcırdıyor. | Open Subtitles | إنه يصدر صريراً مثل باب مخزن |
| Ben şu eskiyi seviyorum. gıcırdıyor. | Open Subtitles | أحب هذا القديم لديه صرير |
| Sandalyem gıcırdıyor. | Open Subtitles | مقعدي به صرير به ؟ |
| gıcırdıyor, işaretle. | Open Subtitles | انه يصدر صرير قم بتحديده |
| Sandalyem gıcırdıyor. | Open Subtitles | مقعدي به صرير |