| Ben, kızların Ukiyo-e'lerini yaptıktan sonra, onlar, limana yakın bir galeride kapatırlar. | Open Subtitles | بعد أن أرسم الفتيات الصغار اليوكيو, فهي تعلق في المعرض قرب الميناء. |
| galeride express tren kadar... çabuk heyecanlanıyor. | Open Subtitles | الحياة تقوم ببعض الحيل الغريبة علي. لقد أرتاحت كثير عندما كنا في المعرض. |
| Bu tablonun galeride olduğunu hatırlıyor musunuz? Gören herkes onu almak istiyordu. | Open Subtitles | اتذكرون هذه اللوحة عندما كانت في المعرض,الكل اراد شرائها؟ |
| Bilmiyorum, kendimi galeride çalışırken hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، أنا لم أر نفسي والعمل في معرض فني. |
| Benimle ofisinin iki blok doğusundaki yeni galeride buluş. | Open Subtitles | قابلني في معرض الفن الجديد، على بُعد بنايتين من مكتبك. |
| Babam galeride geç saate kadar çalışacakmış. Akşam yemeği için para bıraktı. | Open Subtitles | و والدنا يعمل لوقت متأخر بالمعرض ترك النقود للعشاء |
| Resimler galeride gördüğüm iki katile aitti. | Open Subtitles | أظهرت الصورُ القاتلَيْنِ الذين رأيتهما في المعرض |
| Son zamanlarda galeride geç saatlere kadar çalışırken sanat eserleri listelemekten fazlasını yapıyormuşsun anlaşılan. | Open Subtitles | إذا , هذه الليالى المتأخرة فى المعرض مؤخراً أنا أستنتج إنه كان أكثر من مجرد فن |
| galeride dağıtırsın. "Kolomb önce döneme ait bir eser alın, ücretsiz diş dolgusu kazanın. " | Open Subtitles | يمكنكى أن تضعيهم خارج المعرض إشترى شئ كولومبيا و احصل على واحدة مجانا |
| İstersen birinden galeride yerime bakmasını isteyebilirim. | Open Subtitles | إذا أردتى ، يمكننى سؤال أحدهم أن يحل محلى فى المعرض |
| Kod makinelerinden biri galeride duruyor. | Open Subtitles | احد اجهزة التشفير موجود فى المعرض. فى انتظار التقاطها الثلاثاء المقبل. |
| Ya da çocukça bir şey istiyorsan, telefonu galeride unuttuğunu ve mesajı görmediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أو إذا كنت تبحثين عن أمرا صبياني تستطيعن أخباره بأنك نسيت الهاتف في المعرض ولم تستلمي الرسالة |
| - Evet, evde değildi ama apartmanın altındaki bir galeride resimlerini gördüm. | Open Subtitles | ولكنى رأيت بعض من اعماله معروضة هناك فى المعرض |
| - Evet, evde değildi ama apartmanın altındaki bir galeride resimlerini gördüm. | Open Subtitles | ولكنى رأيت بعض من اعماله معروضة هناك فى المعرض |
| Bu bir sanat eserinin tanımı. Tek fark galeride değil, kırlarda olmaları. | Open Subtitles | هذه الكلمات تعرف العمل الفني إن لم يكونوا في المعرض |
| galeride karşılaştığımızda ağzının suyu akıyordu. Bunda da haklısın. | Open Subtitles | لقد كُنتَ متحمساً عندما ألتقينا في المعرض لقد بانَ عليكَ ذلِكَ |
| West Superior'daki galeride 7.30 gibi. | Open Subtitles | فلنقل عند السابعة و النصف في المعرض عند الشارع الغربيّ الرئيس. |
| Susan, resimlerini bir galeride sergilemek çok büyük bir fırsat. | Open Subtitles | سوزان تعليق لوحاتك في معرض هي فرصة كبيرة |
| Gerçek bir galeride bir eserimin sergilenmesi inanılmaz olurdu. | Open Subtitles | سوف يكون رائع جدا ان املك شيء في معرض حقيقي |
| Cuma günü galeride yokmuş. | Open Subtitles | لمْ تكن في معرض الفنون يوم الجمعة الماضي. |
| Genellikle öğlenleri Apgujeong'taki galeride oluyor. | Open Subtitles | خلال اليوم هب عادتا تكون في معرض أبكاجينغ |
| Efendim bu galeride çalışırken beni en çok üzen şey uzun süredir saygı ve hayranlık duyduğum yöneticimin aslında zarafet maskesi takıyor olduğunu keşfetmek oldu. | Open Subtitles | حضرة المديرة ، أكثر ما كان يؤسفني أثناء عملي بالمعرض أنني إكتشفت أن المديرة ، التي كنت أحبها وأحترمها لمدة طويلة |
| Bu New York'da bir galeride oluşturduğum o çalışmam; çalışmaya göz atanlar annem ve babam. | TED | هذه هي اللوحة التي وضعت في صالة عرض في نيويورك؛ هؤلاء هم والديّ ينظرون إلى اللوحة. |