| Beni dinleyin! Fransız ordusunu galibiyete taşımak için gönderildim! | Open Subtitles | أنتظروا، لقد أرسلت لكي أقود الجيش الفرنسي إلى النصر |
| Bu kıza Fransız ordusunu galibiyete taşımasını ben söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت تلك العانس أن تقود الجيش الفرنسي إلى النصر |
| Bana da İngiltere'yi galibiyete taşımamı emrettin. | Open Subtitles | لقد قلت لي أن أقود الجيش الانجليزي إلى النصر |
| Yaylım ateşini yok sayıp tek başına isyancı birliklere yürüyerek bozgunu galibiyete çevirdi. | Open Subtitles | تجاهلَوابِلالنيران" هو بمفرده حشد قوات المتمردين "و حول الهزيمة إلى نصر |
| Hızlı bir galibiyete, Bumblebee takımı. | Open Subtitles | إلى نصر سريع، يافريق النحل |
| Talimatlarımı dikkatlice dinleyin ki seçilen her adam arenada galibiyete ulaşsın! | Open Subtitles | استمعوا جيداً لتعليماتي، وكل رجل يتم اختياره، سوف يجد النصر في الحلبة |
| Üstelik belki galibiyete benzeyen bir şeyler elde edebiliriz. | Open Subtitles | وربما مسار موثوق نحو ما يشبه النصر |
| Zorlu bir galibiyete imza attılar. | Open Subtitles | بالكاد تحصلوا على النصر. |
| galibiyete. | Open Subtitles | النصر |