| Kendime geldiğimde,bir drenaj borusuna sürüklenmiş... ve bir galon nehir suyu kusuyordum. | Open Subtitles | عندما جئت ، أغتسلت نحو إنبوب تصريف وأترك غالون من الماء النهري |
| Sırtımda altı galon toprak yakan, ejder nefesli, soluk benizli eriten teçhizatlar* var. | Open Subtitles | لديَّ ستة غالون من حارق الأرض, نفس التنين مذيب الآسيويين, مربوطة على ظهري. |
| Ama eğer 30,000 galon dizel yakıt alırsanız bir yerlerde iz bırakmamanız imkansız. | Open Subtitles | لكن لابد من وجود اثر لورقة عندما تحاول شراء 30,000 غالون من الوقود |
| Bir galon eggnog içer ve sonra da beni silah zoruyla evden atmaya uğraşırdı. | Open Subtitles | يشرُب غالوناً من شراب البيض المخفوق ثُم يحاولُ طردي من المنزل بواسطة مُسدّس. |
| 250 galon da o adayı gidip gelmek için yeterli. | Open Subtitles | مئتين وخمسين جالون تقود هذه الطائرة ذهاباً وإياباً لهذه الجزيرة |
| ve sol yukarda, GM 'nin 14 yıl önce vitrine çıkarttığı bir öncü hibrid motor dahi kullanmadan bir galon yakıt ile 84 mil gidebilen 4 koltuklu bir araba | TED | في الاعلى على اليسار، انجاز رائد لجي ام ، قبل 14 عام 84 ميلا للجالون دون الحوجة لمحرك هجين، ذات اربعة مقاعد |
| - Hadi. Topuklu ayakkabı giyiyorsun ve 3 galon parfüm sıkmışsın üstüne | Open Subtitles | أنت ترتدين كعب عالي وتضعين , مثل , ثلاثة غالونات من العطر. |
| İnekler günde 12 galon su içiyorlar. | Open Subtitles | الابقار تشرب جالونات من الماء ومهما كان ما يسمم النهر فقد وصل لمكان تزودهم بالماء |
| Burada karbon vergisinin ton başına 40 dolardan başlayacağını varsayıyoruz, bu da kabaca bir galon yakıta 36 centlik bir ek anlamına gelmektedir. | TED | بافتراض أن ضريبة الكربون تبدأ من 40 دولار للطن الواحد، والذي يترجم إلى حوالي 36 سنتا إضافية لكل غالون من الغاز. |
| Sadece 200 galon nitrogliserinimiz kaldı. | Open Subtitles | لم يتبقى لدينا سوى 200 غالون من النيتروجلسرين |
| Dakikada 600 galon su kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد إستعمال 600 غالون من الماء بالدقيقة |
| Akşam eve gelirken... yolunun üzerinden yarım galon birinci sınıf dondurma almanı umuyordum. | Open Subtitles | نصف غالون من الآيس كريم الفاخر وأنت عائد إلى المنزل |
| Ekstra benzin hattı fazladan bir galon benzin sağlayacak. | Open Subtitles | و سأعطيكِ وقوداً تتحمل غالون كبير من الغاز |
| Öyle bir adammış ki... bir galon benzin içip kamp ateşine işeyebilirmiş. | Open Subtitles | انه من الرجال المستعدين لشرب غالون من البنزين حتى يتمكن من إشعال النار في معسكرك |
| - Bana bin galon yakıta mal olan tekne mi? - Evet, değişime uğramış adamın teknesi. | Open Subtitles | القارب اللذي كلفني الف غالون من الوقود اجل قارب الغريب |
| O suyu yapmak için bir galon idrar kullanmıştım. | Open Subtitles | لقد استخدمتُ غالوناً من البول لصنع هذا الماء |
| İpucu yok. Bethesda Donanma Hastanesinde 55 galon alkol içinde bulundu. | Open Subtitles | لا أعرف, وجدناهم في حوض مليء بـ 55 جالون من الكحول |
| şimdi bu yakıttan tasarruf için, yani hafif araçlardaki yakıtın %69'u için tasarruf edilen galon başına 57 cent'lik bir harcama gerekiyor. | TED | حسنا، توفير ذلك الوقود، 69 في المائة من وقود السيارات الخفيفة يكلف حوالي 57 سنتا للجالون المدخر |
| Ve bana birkaç galon yakıt lazım. | Open Subtitles | كل ما أحتاجة هو القليل من غالونات الغازولين |
| On galon benzinle çok uzağa gidemeyiz. | Open Subtitles | ، لن نبتعد كثيراً بعشرة جالونات من البنزين |
| Bu konteynırlar bizim dünyaca ünlü 'chardonnay'lerimizden 60 galon alır. | Open Subtitles | هذه الحاويات مملوءة بـ60 غالونِ من الشاردين المشهور عالميا |
| "Sekiz bin galon tükürük ve 560 km saç üretirsin." | Open Subtitles | كما تنتج 8 آلاف جالوناً من اللعاب و350 ميلاً من الشعر |
| galon başına 7 dolar olduğunda ayaklanma çıkacağını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نتوقع عندما يساوي الغالون الواحد 7 دولار ستحصل أعمال شغب |
| Bir galon çilekli dondurma, biraz tatlı peynir altı suyu ve biraz maya ile şekere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لغالون من البوظة بالفراولة ،بعض المصالة الحلوة الخميرة وبعض السّكر |
| Süt: Bu ABD'de bir galon süt şişesinin ortalama perakende satış fiyatıdır. | TED | الحليب: هذا هو متوسط سعر التجزئة لجالون الحليب في الولايات المتحدة. |
| Ya da bir galon benzinle yüzlerce kilometre dayanan karbüratörleri? | Open Subtitles | أو محركات يمكنها أن تقطع مئات الأميال بغالون واحد من البنزين؟ |
| Şimdi, bayan Covington kaç galon beyaz boya? | Open Subtitles | والآن، يا آنسة ( كوفينقتون ) كم جالونًا من الطلاء الأبيض ؟ |