| Ve bana New York Zor Duyanlar Okulu... müdürü Bay Garret Morris yardımcı olacak. | Open Subtitles | وهنا لمساعدتي مدير مدرسة نيويرك لضعاف السمع السيد غاريت موريس |
| Ben Müttefik Ordu Tümgenerali Jedediah Garret, biz... | Open Subtitles | أنا الجنرال غاريت من الجيش الاتحادي, ونحن |
| Öldüğü gece Maya'yı Garret ile polis arabasında görmüş. | Open Subtitles | رأى مايا تدخل في سيارة للشرطة مع غاريت ليلة مقتله لها. |
| Laurie Garret: Hangi faktörlerin salgın süresini belirlediğini bilmiyoruz. | TED | لوري جاريت: العوامل التي تحدد مدة إنتشار الوباء، لا فكرة لدينا. |
| Şimdi Garret'in neden pek konuşmadığını anladın. | Open Subtitles | أنتى الأن تعرفين لماذا لا يتحدث جاريت كثيرا |
| Ve eğer biri Garret ı görürse, bana gelsin, Onunla anlaşacağım. | Open Subtitles | وإذا ما رأت إحداكن "جاريت" فلتأتى إلى وأنا سأتعامل مع الأمر |
| Her şey Garret ile ilgili olmadan önce Maya'yı anma biçimimiz böyle. | Open Subtitles | انها طريقتنا للحتفال بمـايا،قبل ان يحدث كل شئ بشأن غاريت |
| Özel Ajan James Garret benim bir arkadaşım olur. | Open Subtitles | عليك الوصول الى أوستن وسيط خاص جيمس غاريت هو صديق لي. |
| Silahlı soygun suçundan 15 yıl hapis yattıktan sonra Garret Tully, 1992 yılında Pelican Bay Eyalet Hapishanesinden tahliye edildi. | Open Subtitles | ترجمة بسام شقير في عام 1992 غاريت تولي أطلق سراحه من سجن بيليكان باي بعد أن قضى 15 سنة بتهمة السطو المسلح |
| Size bir katilin, Minnesota Katili Garret Jacob Hobbs'un psikolojik profilini oluşturması istenen mülayim bir FBI okutmanının hikayesini anlatayım. | Open Subtitles | دعوني أخبركم بقصة أستاذ الإف بي آي هادئ الطباع الذي طُلب منه وضع تقرير نفسي للسفاح غاريت جآكوب هوبز جاثم مينوسوتا |
| Ve size, tanıklarını Ian Garret'ın tuttuğunu söylemiş. | Open Subtitles | وقال لك أن ايان غاريت قد دفع مقابل حجة غيابه |
| Bay Farnum, Bayan Garret. Sizin için başka ne yapabilirim? | Open Subtitles | أنا السيد (فارنم) سيدة (غاريت) هل تحتاجين إلى خدمة أخرى؟ |
| Yakın zamana kadar, Alma Garret'ın baktığı öksüz çocuğa... bakıcılık yaptım Bay Swearengen. | Open Subtitles | كنت موظفة عند (آلما غاريت) حتى وقت قريب كمدرسة خصوصية في جناحها للأيتام |
| Kardeşi Garret'la bir birlikteliğim olmuştu. | Open Subtitles | انا كنت في علاقة من أخوه جاريت. من آل فيرفيلد؟ |
| Bana yalan söyledin ve Garret Reynolds'un arabasına bindin; | Open Subtitles | كذبتي عليَ ومن ثم ركبتي بالسيارة مع جاريت رينولدز رأيتكِ |
| Bak, Garret şiir sever kızlarla takılmak istiyorsa bırak takılsın. | Open Subtitles | حسنا، لو أراد جاريت أن يتسكع مع بديل لبنات تحب القصائد؛ فدعيه |
| Garret Ward'ın 6 yıl öncesine kadar sabıkası yokmuş. | Open Subtitles | جاريت وورد. قبل ستة سنوات لم يكن ليه سوابق جنائية |
| Limanda oyalanıyordur. Garret Blake. | Open Subtitles | لابد من إنه بالميناء أسمة جاريت بلايك |
| Garret oraya gitti ve kapıyı kırdı. | Open Subtitles | و ذهب جاريت هناك و إقتحم الباب |
| - Honey Garret misiniz? | Open Subtitles | انا آسف، أخبرته ألا هل أنت هونى جاريت |
| Ama Garret'ın şirketinin para kazanmadığını söyledin. | Open Subtitles | ولكنك قلتي ان شركة قاريت لم تجني اي اموال |
| Yasal içkilerin hep burada olduğunu söylerdi, ben de Garret'a ailemiz hakkında güzel bir şey göstermek istedim. | Open Subtitles | بقوله لي دوماً, الثمالة لديها جانبين وكنـُـت أرغب في جعل (غارت) يرى الجانب الجيد من عائلتـنا |
| Yakın arkadaşın Garret Price'sı arayacağım. | Open Subtitles | أدعو إلى صديقك الجيد سعر غرفة عليا. |