| Böylesi garip ve güzel bir tabloya Gauguin niçin böyle bir isim vermiş? | Open Subtitles | لماذا اختار غوغان هذا العنوان للوحته الجميلة و الغريبة؟ |
| Gauguin'in tablolarından çıkmış gibi kusursuz esmer göğüsleriyle. | Open Subtitles | كل تلك الأثداء السمراء الناهدة المثالية، تماما كلوحة غوغان. |
| Gauguin sokağını 10 Kmlik çembere alın. | Open Subtitles | يغلقوا شارع غوغان في عشر كيلومترات. حول |
| Gauguin'in, bunlardan hiçbirine inanmadığını anlatıyor olabilir mi? - Diana? | Open Subtitles | هل من العدل القول ... أن غوغان لم يؤمن بأي حدود |
| - Gauguin'in her dediğine inanmamalısın. | Open Subtitles | عليك ان لا تصدق كل ما يقوله لك كوجين |
| Walter Keane ve Paul Gauguin'ın pek çok ortak noktası var. | Open Subtitles | والتر كين و بول غوغان بينهم تشابهه كبير |
| Gauguin Sokağı size söylemiştim bu Sefer onları bulduk! | Open Subtitles | شارع غوغان اخبرك حصلنا عليهم |
| Vincent van Gauguin? ! | Open Subtitles | غوغان فان فنسنت فنسنت. |
| Gauguin bu boktan yerden taşındığı zamanlarda dünya şimdikinin onda biri kadar kirliydi. | Open Subtitles | غوغان حزم أغراضه وابتعد عن هذا الكوكب القذر بقدر المستطاع "غوغان: رسّام فرنسي" والعالم في ذلك الوقت لم يكن تلوثه يساوي واحد من عشرة كما هو الحال الان |
| Stash, yanında birkaç kapkaççı ile birlikte Oslo sanat Galerisi'nden çalınan bir Gauguin tablosunu yanına almıştı. | Open Subtitles | (لذلك قام (ستاش) بالتقاط لوحة لـ (غوغان "مسروقة منسوخة من "معرض أوسلو من قبل اثنين من عتاة السرقة |
| Kesinlikle orijinal bir Gauguin eseri beyler. Paha biçilmez. | Open Subtitles | انها (غوغان) أصلية يا أولاد ، و لا تقدر بثمن |
| Walter Keane ve Paul Gauguin'ın pek çok ortak noktası var. | Open Subtitles | "التذوّق الرائع الذي يُمكن أن نقوله أن هناك قاسم مشترك بين (والتر كين) و (بول غوغان)" |
| Bunun dışında şeylerin çoğu Paul Gauguin tarafından az bilinen parçası olarak açık artırmayla satıldı. | Open Subtitles | أغلبُ مالبمزاد عرضوها بسعر أقل لقطع غير معروفة لـ(بول غوغان) ماعدا هذه |
| Marquesas'a gideriz. Orası Gauguin yaşadığı yer. | Open Subtitles | ثم نذهب إلى ماركيساس هناك حيثُ عاش (غوغان) |
| Ben Gauguin üzerine ders almıştım. | Open Subtitles | لقد أخذتُ فصل دراسة ليلي في معهد (غوغان). |
| Her gün iki yatak odalı bir dairede Gauguin bulamazsın değil mi? | Open Subtitles | لن تجدين لوحات (غوغان) في شقة من غرفتي نوم كل يوم, اليس كذلك؟ |
| Gauguin'in kaydolmadığından emin olayım. Memnun olurum. | Open Subtitles | سوف اتأكد من أن لوحات (غوغان) لا يتم فهرستها |
| - Gauguin'in yerini değiştirmişsin. - Evet. | Open Subtitles | قمتِ بنقل لوحة غوغان اجل |
| Paul Gauguin. Tahiti Kumsalı, 1893. | Open Subtitles | بول غوغان) ، شاطئ) تاهيتي" ، عام 1893" |
| Tahiti'ye git ve Gauguin gibi yaşa. | Open Subtitles | بأن أذهب لـ تاهيتي، وأعيشُ مثل (غوغان) |
| Gauguin. | Open Subtitles | كوجين |