| Önce sadece gayri menkul piyasasını izleme niyetiyle başladı, ama sonra... ben kendimi güvensiz hissedip saçma bir arayış içine girdim. | Open Subtitles | فى باديء الأمر كان يراقب سوق العقارات ثم شعرت بعدم الأمان و كنت أبحث عن المتعة |
| Başkalarının adını kullanarak burada, şehirde bir sürü ucuz gayri menkul satın almakla başladı... | Open Subtitles | حيث يقوم بشراء الكثير من العقارات الرخيصة في المدينة تحت أسماء أشخاص أخرين |
| Babamla ben New York'ta gayri menkul oyunu içinde olduğumuz sürece mülke bakacağım, ailemizde hiç huzur olmayacak. | Open Subtitles | انا انظر على المنشئة طالما والدي وأنا على حد سواء في لعبة العقارات في نيويورك، |
| gayri menkul sayfasına baktım. İki milyon ediyor. | Open Subtitles | لقد تفقدت صفحات العقارات الجقيقة سيتحق مليونيين. |
| gayri menkul işine girdi ve başardıkları ortada. | Open Subtitles | لقد وجد نفسه فى مجال العقارات التجاريه وانظر الى ما حققه |
| Demir yolları, gayri menkul ve petrol. | Open Subtitles | السكك الحديدية ، العقارات و النفط |
| gayri menkul mevzusuna takılıp kaldım. | Open Subtitles | سأبقى بمجال العقارات. |
| gayri menkul planlamacısıyım. | Open Subtitles | -أقوم بتطوير العقارات |
| gayri menkul şirketleri de olabilir. | Open Subtitles | وربما العقارات |