| Peki, yarın saat 4'teki müdür toplantısı hâlâ geçerli, değil mi? | Open Subtitles | وهل مازال الاجتماع بالمدير الإقليمي قائماً يوم غد على الساعة الـ4: |
| Merak ediyordum da, öğle yemeği teklifin hala geçerli mi? | Open Subtitles | كـنت أتسائل فقط ما إذا كان عرض الغذاء مازال قائماً |
| Konu sanat olunca, makul düşünmek babam için geçerli değil. | Open Subtitles | حين يتعلّق الأمر بالفن , لا تنطبق الحجج العقلانية عليه |
| Senden yapmanı istediğim şey şu film izleme işinin hâlâ geçerli olduğunu düşündürtmen ama onun yerine onu klube getirmen. | Open Subtitles | ما أحتاج لتقوم به أن تتظاهر بأن فكرة السينما ما زالت قائمة و من ثم تحضرها للنادي بدلاً من ذلك |
| Ama artık geçerli değil. Tiberyus öldü. | Open Subtitles | لكنها لم تعد سارية المفعول فطيباريوس قد مات |
| Teklifim hala geçerli. Gauche konusunda yardım edersen, iyi bir pay alırsın. | Open Subtitles | عرضي مازال قائما تساعدينني ضد جوش واعطيك حصة من الغنيمة |
| Tüp bebek yaptırdığınızda bunun oldukça geçerli bir nedeni var. | TED | و عندما تلجأ للاخصاب الصناعي فهنالك سبب وجيه لفعل ذلك |
| Anlaşma ile alâkası bile yok. Anlaşma hâlâ geçerli. | Open Subtitles | لا علاقة له بالعهد، العهد ما زال قائمًا. |
| Ama açık duruşma başlamadan önce, teklifimiz bugün için de geçerli. | Open Subtitles | ولكن العرض مازال قائماً حتى اليوم قبل أن تبدأ... المحاكمة العلنية |
| O hiç gerçekleşmedi. Şimdi, teklifim hala geçerli. | Open Subtitles | لا للملابس الداخليّة، لن يحدث مطلقاً والآن مازال العرض قائماً |
| Tamam bebeğim. Ama unutma teklifim her zaman geçerli. | Open Subtitles | حسن يا حبيبي ، لكن تذكر العرض يبقى قائماً |
| Eğer herkes için geçerli olmayacaksa, neden kural koyuyoruz ki? | Open Subtitles | حسنا، لماذا لدينا قواعد، إذا لم تنطبق على الجميع؟ هيا. |
| Çünkü eğer her şey küçük parçacıklardan oluşuyorsa ve tüm küçük parçacıklar için kuantum mekaniği geçerliyse, o zaman neden herşey içinde kuantum mekaniği geçerli olmasın? | TED | لانه إن كان كل شيء مصنوع من الجزئيات الصغيرة وكل الجزئيات الصغيرة تتبع لميكانيكا الكم إذاً الا يجب ان تنطبق ميكانيكا الكم على كل شيء ؟ |
| Davetin hala geçerli mi acaba? İster misin? | Open Subtitles | أتسائل إذا كانت الدعوة مازالت قائمة هل تود الذهاب؟ |
| Eğer yanlışsa, Cob, hiçbir emir geçerli değildir. | Open Subtitles | ليس هناك اوامر سارية يا كوب إذا كانت خاطئة |
| Teklifimiz hala geçerli biliyorsun, senin katkın bu kampanyaya çok büyük bir güç sağlayacak. | Open Subtitles | عرضنا لا يزال قائما كما تعلم تبنيك سوف يبذل قدراً كبيراً في هذه الحملة |
| Anlıyor musunuz? Hayatına birilerinin kastı olduğunu düşünmek için geçerli sebepleri var. | Open Subtitles | لديه سبب وجيه للظنّ بأنّ هنالك تهديد صريح و وشيك على حياته. |
| Ayrıca savunmaya, itiraf için teklifimizin hala geçerli olduğunu hatırlatmamız gerekiyor muhtemelen. | Open Subtitles | وبالتأكيد علي تذكير الدفاع أن عرض دعوتنا لازال قائمًا |
| Bu kanun 24 saat sonra geçerli hale gelecek. O kadar! | Open Subtitles | هذا القانون ساري المفعول في 24 ساعة القادمة هذا كل شيء |
| Bak, teklifim hâlâ geçerli. Uçak saat 4'te kalkıyor. | Open Subtitles | اسمعي العرض مازال سارياً الطائرة ستغادر عند الرابعة |
| Ama bu teklif sadece bugün için geçerli. | Open Subtitles | قل له سنة ولكن هذا العرض قائم اليوم فقط. |
| Teklif Salı'dan Pazar'a geçerli değil. Pazartesi kapalıyız. | Open Subtitles | العرض لا يسري من الثلاثاء إلى الأحد والمطعم مغلق يوم الإثنين |
| Ama temel kuralların geçerli olduğunu unutmayın, olur mu? | Open Subtitles | نعم هذا كل شئ الآن لكن ستتذكر اليس كذلك؟ نفس القوانين الرئيسية سوف تطبق |
| Eğer Lacine'de yaşıyorsanız şu anda geçerli bir bilgi yok. | Open Subtitles | أما اذا كنت تقطن في راسين فليس هناك معلومات متاحة في هذا الوقت |
| Onu geri gönderin. Ve neden hala geçerli bir güvenlik giriş yetkisi olduğunu araştırın. | Open Subtitles | أبعديها عن هنا ، و راجعى لماذا لا تزال تمتلك تصريحا أمنيا ساريا |
| Bu avcılar için geçerli; altın arayanlar için değil. | Open Subtitles | ذلك يسرى على الصيادون ولكن ليس على منقبى الذهب |