| Sarfettiğin sözler geçimimi sağlamak için yaptığım işi özetliyor aslında. | Open Subtitles | أنت تأتي في صنف الذين أحصل على لقمة عيشي منهم |
| Bu yüzden ben de geçimimi sağlamak için çocuk partilerine gitmeye zorlandım. | Open Subtitles | لذا اجبرت أن اقوم بهذه الحفلات للأطفال لاكسب عيشي |
| Annem, hısmınız olarak beni ağırlamanızı ve toprağınızın koruyucusu olarak geçimimi sağlamama müsaade edip etmeyeceğinizi öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | إنها أرسلتني إلى هُنا طالبة منك أن ترحبني كقريب لك، واسمح ليّ أن أجني لقمة عيشي كحامي حقلك. |
| Elbette. Onların kanını emerek geçimimi sağlıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد، فأنا أكسب رزقي عن طريق خدمتهم. |
| Ben geçimimi insanların düşüncelerini değiştirerek sağlıyorum. | Open Subtitles | أنا أكسب رزقي من تغيير تفكير الأفراد |
| Çalışmak, geçimimi sağlamak zorundayım, bilmiyor musun? | Open Subtitles | أما أنا فعلي كسب رزقي |
| Bana sahtekar diyor çünkü bu şekilde geçimimi sağlıyordum. | Open Subtitles | هي تدعوني بالمستسلمة لأن هكذا كنت أصنع لقمة عيشي |
| Ve ben çocuklara piyano öğreterek geçimimi sağladım. | Open Subtitles | و كسبتُ عيشي من تعليم عزف البيانو للأطفال |
| geçimimi sağlamak için ne yaptığımı öğrenmek istemiştin. | Open Subtitles | لقد أردتِ أن تعرفي ماذا أفعل لكسب لقمة عيشي |
| geçimimi böyle sağlıyorum. | Open Subtitles | أنت لا تفهم هذه طريقة كسب عيشي |
| geçimimi kendi ellerimle sağlıyordum. | Open Subtitles | وكسبت لقمة عيشي بيديّ العاريتين. |
| geçimimi onlarla sağlıyorum. | Open Subtitles | أنا أكسب عيشي منها |
| Sadece geçimimi sağlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط أحاول كسب عيشي |
| geçimimi onların hikâyelerini yazarak kazanıyorum. | Open Subtitles | وتبين أن ذلك هو مصدر رزقي |
| geçimimi sağlamak için insanları kesiyorum. | Open Subtitles | أنا أكسب رزقي من تشريح الناس |
| geçimimi böyle sağlıyorum. | Open Subtitles | -بهذه الطريقة أجني رزقي . |