| Bir 8 yılı daha bu şekilde geçiremem. Konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع قضاء ثمانى سنوات أخرى هكذا.أريد أن أتحدث. |
| Yapmadığım bir şey yüzünden bir günümü daha hapishanede geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني قضاء يوم آخر في السجن لأمر لم أفعله |
| Onu gebertmeyi istiyorum, ama hayatımı bir hücrede geçiremem ben... | Open Subtitles | أريد أن أقتله و لكني لا أريد قضاء بقية حياتي في السجن |
| Kibirli bir bakış görmeden bir gün bile geçiremem ben! | Open Subtitles | أنا شخصيا لا أستطيع أن أقضي يوما دون أن أراك |
| Şükran gününü Wichita'da geçiremem. Ailem beni bekliyor. | Open Subtitles | لن أقضي عيد الشكر في ويتشيتا لدي عائلة تنتظرني |
| Ben yalnız bir gece bile geçiremem. | Open Subtitles | إننى لا أطيق أن أقضى الليل بمفردى |
| Hayatımı ne zaman yapacağını merak edip merdivenlerde koşturarak geçiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع قضاء حياتي صاعدة السلالم منتظرة حدوث ذلك |
| Bu evde onunla bir saniye daha geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكننى قضاء ثانية واحدة فى هذا المنزل معه |
| Bütün zamanımı, pencereye çıplak çıkmasını, bekleyerek geçiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع قضاء وقتي في أنتظارها أن تتعرى |
| Hala yalnız yaşadığım gerçeğini aileme savunarak geçiremem, o geceyi. | Open Subtitles | كلا ، ليس عند عائلتكِ كلا ، لا أستطيع قضاء الليل بأكمله بالدفاع عن حقيقة أنني لا أزال أعيش بمفردي عن عائلتي |
| Tüm zamanımı diğer insanları düşünerek geçiremem. | Open Subtitles | لا استطيع قضاء كل وقتي في التفكير في اناس اخرين |
| Bütün günümü buz torbasıyla geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني قضاء اليوم بأكمله و انا واضعها في كيس ثلجي |
| Ben sadece hayatımın geri kalanını onunla kaçarak geçiremem. | Open Subtitles | لكني فقط لا أستطيع قضاء مابقي من حياتي هاربة معه |
| Kışı, bağımlıların yanında, bir kadın barınağında geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل قضاء الشتاء في مأوى للنساء مع مجموعة من المدمنات |
| Onlara ihtiyacım var. İlaçlarım olmadan geceyi geçiremem. | Open Subtitles | أحتاجها، لا استطيع قضاء الليلة بدون أدويتي |
| Fakat bu ihtisası yapmayı çok istesem de, hatta yapmaya ihtiyacım olsa da önümdeki yılları benimle o şekilde konuşmanızı dinleyerek geçiremem. | Open Subtitles | ولكن مهما احتجت أو أردت هذه الزمالة فأنا أرفض قضاء هذا العام وأنت تحدثيني كما تتحدثين إلي |
| Ama bütün hayatımı kendimi yüzüstü bıraktığım kadar seni de yüzüstü bırakarak geçiremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أقضي حياتي كلها أخيب أمالكِ بقد ما خيبت أملي |
| Bazıları gibi günümü yatakta geçiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقضي النهار كله في السرير مثل بعض الناس |
| Bazıları gibi günümü yatakta geçiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقضي النهار كله في السرير مثل بعض الناس |
| Çünkü her filmimi sabote eden biriyle bir gün daha geçiremem. | Open Subtitles | لأنني لن أقضي يوماً آخر مع الشخص الذي يسعى لتدميري |
| Ömrümü bu Allah'ın cezası yerde geçiremem! | Open Subtitles | لن أقضى بقية حياتى فى هذا الهُراء |
| Artık ne kadar zamanım kaldıysa, o zamanı ailemin açlık çekmesini izleyerek geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني تمضية الوقت المتبقي لي أيًّا يكُن مراقبًا أسرتي تتضوّر جوعًا. |
| Orada öyle dururken fark ettim ki bütün ömrümü, her küçük kızı "Acaba benim kızım mı?" diye merak ederek geçiremem. | Open Subtitles | أدركت شيئاً وأنا في مركز التسوّق .. لا أستطيع أن أقضي بقية حياتي وأنا أتسائل عند رؤية أيّ فتاة ما إذا كانت إبنتي |