| Bir günümü bile parmaklıkların arkasında, ya da düşmanlarımın elinde geçirmedim. | Open Subtitles | , لم أقضي يومًا واحداً خلف القضبان أو في قبضة الأعداء |
| JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim, ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun, ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur ve beni düşünüyorsundur. | TED | لم أقضي وقتاً طويلاً معك و لكنني أعلم أنك مازلت تحبينني و ربما مازلت تدعين لي و تفكرين بي |
| Ben 10 yılımı ülkem için bir mağarada bu hallere düşeyim diye geçirmedim. | Open Subtitles | هذا فقط ما يبدو وجهى عليه لم أقض العشر سنوات الماضيه فى كهف لاجل وطنى |
| Dark Score Gölü'nde o kadar zaman geçirmedim. | Open Subtitles | لم أقض هذا الوقت الكاف في بحيرة دارك سكور |
| Yani, daha önce hiç geçirmedim onun için de nasıl olduğunu bilmiyorum... ama bir şekilde buna benzediğini düşünüyorum çünkü ben.. | Open Subtitles | , لم أصب بواحدة من قبل , لذا لا أعرف الشعور , لكنني أظن أن هذا هو الشعور . . لأنني |
| Peki, itiraf etmem gerekirse hiç kaza geçirmedim, ama ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، دعني أبدأ بالإعتراف بأنّني لم أتعرض لحادث في الحقيقة لكنّي أعرف ما تعتقده |
| Hayır, geçirmedim. İs başındayken iyi vakit geçirmem. | Open Subtitles | كلا، لا يفترض أن أقضي وقتاً ممتعاً أثناء أداء واجبي |
| Onunla senin Brooke'la geçirdiğinden fazla zaman geçirmedim ki hiç. | Open Subtitles | أنا لا أقضي معه وقتاً طويلاً بقدر ما كنت تقضيه مع بروك. |
| Ve pişmanım, çünkü o küçükken onunla fazla vakit geçirmedim. | Open Subtitles | و أنا نادم لإنه و هو طفل لم أكن أقضي الوقت الكافي معه |
| Hayır, ama ben hayatımı böcek larvası inceleyerek geçirmedim. | Open Subtitles | كلا لكنني لم أقضي حياتي ألعب بيرقات الحشرات |
| Son altı ayımı senin, Çay Partisi'ni devirmeni izlemekle geçirmedim mi? | Open Subtitles | ألم أقضي الست أشهر الماضيات أشاهدك وأنت تُطيح بحزب الشاي؟ |
| Onunla neler düşündüğünü bilecek kadar vakit geçirmedim. | Open Subtitles | لم أقضي وقت كافيا مع الرجل لأدخل في رأسة |
| Onunla baba oğul şeylerini yaparak bir gün geçirmedim mi? | Open Subtitles | أحقا لم أقض معه يوم أبدا و نحن نقوم بنشاطات الأب و الإبن؟ |
| Son iki yıl boyunca her ziyaretimi şunu sorarak geçirmedim mi sence: | Open Subtitles | أتعتقد أني لم أقض كافة زيارة طوال العامين المنصرمين |
| Hayatımın tamamını Baskerville Konağı'nda geçirmedim Cecile. | Open Subtitles | إننى لم أقض حياتى كلها فى قاعة "باسكيرفيلز " يا " سيسيل " |
| Ben hiç, ormanda güzel bir hafta sonu geçirmedim. | Open Subtitles | أنا لم أقض قط إجازة جميلة كهذه بالغابات |
| Yunanistan'da iyi vakit geçirmedim. | Open Subtitles | لم أقض وقتا ممتعا فى اليونان |
| Doğru. Aslında enfarktüs geçirmedim. Bir kasım ölmedi, sinir hasarı da yok. | Open Subtitles | صحيح، لم أصب بذبحة في ساقي أبداً لا عضلة ميتة، لا تدمير للأعصاب |
| Benim için öyle. Hiç geçirmedim. | Open Subtitles | من الممكن لي لم أصب به من قبلّ |
| Senin kadar sarsıntı geçirmedim sadece. | Open Subtitles | إنني لم أتعرض لكم كبير من الإرتجاجات بالمخ مثلما حدث لك. |
| Biliyor musun, onunla yeterince zaman geçirmedim. | Open Subtitles | كما تعلمين، لم أمضي وقت كافي معها. |
| Ben 6 yılımı kötülük tıp okulunda bana Mr. demeniz için geçirmedim. | Open Subtitles | انا لم امضي ست سنوات في مدرسة الشر الطبية لكي يُطلق علي يا سيد شكراً |