| Ben de zamanı geldi diye düşünüyorum; artık dijital eğitim devrimi ve toplum sağlık devriminin iç içe geçmesinin zamanı geldi. | TED | وقد كنت أفكر أنه حان الوقت، حان الوقت من أجل الالتحام بين الثورة الرقمية التعليمية والثورة الصحية المجتمعية. |
| Artık bu işi halledecek arkadaşları aramanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنه حان الوقت اننا ندعو أصدقائنا ، والذين يتعاملون مع هذه المسألة أكثر مرضية. |
| - Annem amigo kızdı. Teyzem de. Kısır döngünden çıkmanın vakti geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | وكذلك كانت عمتي، فكرت أنه حان الوقت لكسر القاعدة |
| Sonra bir korsan gemisi almamın ve tayfa toplamamın zamanı geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | وعندها اعتقدت انه حان وقت سفينتي و البدء بتجميع بعض الناكاما |
| Bazı şeylerin karşılığını ödeme zamanım geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا , اشعر فقط انه حان الوقت لأعطي بالمقابل , كما تعلم |
| Artık hayatıma devam etmemin zamanı geldi diye düşünüyorum, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | أعتقد بأنه قد حان الوقت للمُضيّ بحياتي، أليس كذلك؟ |
| Teşekkür ederim. Ben değiştirmenin vakti geldi diye düşünüyordum. | Open Subtitles | شكراً، كنت أفكّر في أنه قد حان وقت التغيير. |
| Onu aramak nasıl aklımıza geldi diye soracaksınız | Open Subtitles | ربما تتسائلين كيف فكرنا بالبحث عنه |
| Üzerime uygun kıyafetler almanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لشراء بعض الملابس المناسبة |
| Gerçekten yatağa geri dönme vakti geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أنه حان وقتك للعودة إلى السرير |
| Düzgün bir şekilde tanışmanızın zamanı geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت أن أقدمه لك بشكل رسمي |
| Düzgün bir şekilde tanışmanızın zamanı geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت أن أقدمه لك بشكل رسمي |
| Artık, işe dönmenin vakti geldi diye düşündüm. Ve bir tur ayarladım. | Open Subtitles | ظننت أنه حان وقت العودة للعمل .لذاأعددتجولةخطابية. |
| Buradaki misafirligini hak etmenin vakti geldi diye dusundum. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لتكسبي لقمة عيشك بنفسك |
| Artık eve gitme vakti geldi diye düşündük. | Open Subtitles | نعتقد انه حان الوقت لنعود الى الديار |
| Ringlere dönmenin vakti geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد انه حان الوقت لنعود في الحلبة |
| Henry, bir cerrahla konuşmanın vakti geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | "هنري" اعتقد انه حان الوقت للحديث مع اخصائي الجراحه |
| Kendi ayaklarım üstüne basmanın vakti geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه قد حان الوقت لأتحمل مسؤلية نفسي |
| Tanışmamızın vakti geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | أظن بأنه قد حان الوقت لنلتقي |
| Bu işin psikolojik tarafını da öğrenme vaktim geldi diye düşündüm. | Open Subtitles | حسنا,لقد اعتقدت أنه قد حان الوقت أننى أتعلم الجانب النفسى |
| Onu aramak nasıl aklımıza geldi diye soracaksınız | Open Subtitles | ربما تتسائلين كيف فكرنا بالبحث عنه |