| sana sadece haber vermek için geldim ben eve gidiyorum ne? | Open Subtitles | لقد جئت إلى الباب فقط لأخبرك بأننى سأذهب إلى البيت لبضعة أيام ماذا؟ |
| Size şunu söylemek için geldim: Ben... intihar edeceğim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبركم انني قررت الانتحار |
| Bu kadar yolu çocuğuma bakmak için geldim ben. | Open Subtitles | لقد جئت كل هذا الطريق لأرعى إبنتى |
| Buraya sadece seninle konuşmak için geldim. Ben senin tarafındayım. | Open Subtitles | لقد جئت هنا للتحدث إليك أنا في جانبك |
| Üzüm suyu var diye geldim ben. | Open Subtitles | لقد جئت من أجل عصير العنب |
| Batıdan geldim ben. | Open Subtitles | لقد جئت من الغرب |
| Olmaz ama. Seni affetmeye geldim ben. | Open Subtitles | ولكن لا لقد جئت هنا لتسامحني |
| Jeju'ya geldim ben. Gerçekten. | Open Subtitles | لقد جئت الى جزيرة جيجو حقا |
| Buraya lekros oynamaya geldim ben. | Open Subtitles | لقد جئت هنا لألعب اللاكروس. |
| Hiçlikten geldim ben. | Open Subtitles | لقد جئت من اللاشيء. |