| geleceğimin - sanırım ona "ruh eşi" diyorsunuz - beni öyle görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لم أكن أريد مستقبلى ، أن ترانى شريكتى الروحية فى هذه الحال |
| Sayın Başkan, sizin gibi, bu anlaşmanın başarısı için politik geleceğimin büyük bir kısmını tehlikeye attım. | Open Subtitles | .. سيدى الرئيس , مثلك .. لقد خاطرت بكثير من مستقبلى السياسى على نجاح هذه الإتفاقية |
| Birden bire geleceğimin nasıl olacağına dair net ve korku dolu bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | بدأتُ فجأة في تلقي صورة واضحة ومُخيفة لما سيبدو عليه مُستقبلي. |
| Ta ki eteğim dar gelip geleceğimin sona erdiğini fark edene kadar. | Open Subtitles | كان ذلك قبل أن تشيق تنورتي وأدرك أن مُستقبلي قد انتهى. |
| Geçmişim çok hızlı geri geliyordu .ve geleceğimin eve dönmesi çok uzun sürmüştü. | Open Subtitles | بلدي الماضي يعود طريقة سريعة جدا. ومستقبلي تتخذ الطريق طويل جدا العودة الى الوطن. |
| geleceğimin nasıl şekilleneceğini bilmiyor olabilirim ama bildiğim bir şey var ki. Sen içinde yoksun. | Open Subtitles | قد لا أعرف كيف يبدو مستقبلي لكن أعرف شيء واحد ، وهو أنك لست من ضمنه |
| Biliyor musun, geleceğimin apaçık olduğunu bilmenin çok özgürleştirici bir yanı var. | Open Subtitles | تعرف . هناك شيئاً محرر جداً بشأن معرفة أن مستقبلي بأكمله مفتوح علي مصرعيه |
| Sana geleceğimin çok parlak olduğunu söyledim ama yanılmışım. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن مستقبلى فى الهواء لقد كنت مخطىء |
| Ve siz hepiniz geleceğimin rotasını çizmek ve koşumlayarak... 135 00:10:11,700 -- 00:10:16,500 ...benim için en iyisi olduğunu düşündüğünüz şeyi yaptırmak üzere beni sürüklemeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | و جميعكم تحاولون المستحيل ... لرسم مستقبلى |
| Hayatım boyunca geleceğimin ne olacağı belliydi ve buna razı olmuştum. | Open Subtitles | طوال حياتى و أنا أعرف .. ماذا سيؤول إليه مستقبلى و كنت أذعن لذلك ... |
| Böylece geleceğimin değişeceğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أن هذا سيغير مستقبلى |
| geleceğimin bütün düşleri kayboldu. | Open Subtitles | كل صور مستقبلى ذهبت |
| Ailem, geleceğimin çok yakın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول والداي أن مُستقبلي واضح في الأفق |
| Seni terk edecek olmaktan nefret ediyorum, Empy ama içimden bir ses geleceğimin Chicago'da olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (وأنا أكره فكرة ابتعادي عنكِ يا (إيمبي ولكن حدسي يُخبرني أن مُستقبلي في شيكاغو |
| Her zaman merak ediyordum geleceğimin nasıl olacağını. | Open Subtitles | لطالما تسائلت... كيف سيكون مُستقبلي. |
| Senin de Leena'nın da geleceğimin de canı cehenneme! | Open Subtitles | لتذهب إلى الجحيم, أنت ولينا ومستقبلي. |
| geleceğimin nasıl olacağına odaklanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل حالياً أن أركز على معرفة كيف يبدو مستقبلي |
| Maya bu adamın kız kardeşi, Onun buraya ziyareti geleceğimin zaten benim için karar vermiş olduğunun bir hatırlatıcı şeydir. | Open Subtitles | ـ(مايا) هي أخت هذا الرّجُل , و زيارتها إلى هُنا هي تذكير أن مستقبلي قد حُدّد لي |
| geleceğimin burada olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | -إنما أدري أن مستقبلي ليس هنا . |