| Bir polis memuru olarak, geleceğinizin buraya yazdıklarınız ile şekillenmesini istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تريد أن يتوقف مستقبلك كضابط شرطة على ما هو مكتوب هنا؟ |
| Hayatta, geleceğinizin tek bir tercihe bağlı olduğu bir an gelecektir. | Open Subtitles | .. في الحياة هناك دائماً لحظة عندما مستقبلك يعتمد على اختيار |
| Menfi derken, tüm geleceğinizin tehlikeye gireceğini kastediyorum. | Open Subtitles | وما أعنيه بالوخيمة أي أنها ستهدد مستقبلك بشكل نهائي |
| geleceğinizin garanti altına alınması için bazı özgürlüklerin kısıtlanması lazım. | Open Subtitles | ومن أجل ضمان مستقبلكم فيجب أن يتم وضع القيود |
| geleceğinizin ben olduğumu bilesiniz. - 34! | Open Subtitles | اضحكوا أيتها الفتيات إنكم ترون مستقبلكم بي |
| Neyse kimi kastettiğimi anladınız... en azından yakın geleceğinizin... | Open Subtitles | أنتما تعرفان من أقصد على أي حال, ذلك الذي يحمل مستقبلكما بين يديه علىالأقلمستقبلكماالقريب... |
| Sen ve Larry,yeni geleceğinizin sözleşme esasları üzerine kafa yorarak iyi bir sabah geçirdiniz mi? | Open Subtitles | إذن هل حظيت أنت و "لارى" على صباح ناجح... متفكرا فى بناء مستقبلكما الجديد؟ ... |
| Bu anahtar çok büyük bir eve açılan geleceğinizin anahtarı olabilir! | Open Subtitles | هذا هو المفتاح الذي يفتح الباب إلى مستقبلك كشخص يعيش في بيت كبير جدا |
| geleceğinizin. Ya da geleceğinizle ilgili kabuslarıyla. | Open Subtitles | مستقبلك أو رؤية عن كابوسه المستقبلي |
| Görüyorsun ya, nişan partinizin gününden çok daha önce bile Daniel ile geleceğinizin o kutu kadar boş olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أرأيت؟ حتى قبل حفل خطبتكما بوقت طويل كنت أعلم أن مستقبلك مع (دانيال) كان فارغاً كهذا الصندوق |
| geleceğinizin anahtarı... | Open Subtitles | مفتاح مستقبلك .. |
| Sizinle tanıştığım şu an artık sizin geleceğinizin bi parçası olamam. | TED | عندما إلتقيت بكم ، في تلك اللحظة ، أنا لم أعد جزءا من مستقبلكم . |
| - geleceğinizin de geçmişiniz kadar parlak olması dileğiyle. - İyi dinleyin bak. | Open Subtitles | ربما يكون مستقبلكم مشرق كما كان ماضيكم |