İlla ki bulmak için yola çıkmasak da gençlerle pornografi hakkında sohbet etmenin muhteşem bir yolu olduğunu da keşfettik. | TED | نحن أيضا اكتشفنا شيئًا لم نكن بالضرورة نطمح لمعرفته، أنّ هناك طريقة رائعة لإجراء محادثة مع المراهقين حول الإباحية. |
Büyük ihtimalle annelerinin arabalarını kaçıran gençlerle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | ما لدينا هنا هو على الأرجح بعض المراهقين يقومون بجولة فى سيارة والدتهم |
gençlerle ilgili sorunlara değinmek istiyoruz... | Open Subtitles | إحنا عايزين نحكي المواضيع الحقيقية اللي بتواجه المراهقين |
Sizin gibi gençlerle dans etmek için artık fazla yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير جدا لأرقص مع حديثة السن مثلك |
Bu gençlerle yaptığımız konuşmalardan hareketle bir plan geliştirdik. | TED | وقمنا بوضع خطة بالتعاون مع هؤلاء الشباب. |
Evet, danışmanlık merkezinin birinde gençlerle çalışan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | نعم، لديّ صديقٌ يعملُ مع المراهقين في مركز الاستشارة. |
Başarıları olmaları için, ailelerinden her türlü desteği gören sporcularla ve gençlerle, ...aynı sahnede olmayı isterdim. | Open Subtitles | مع الرياضيين ، المراهقين الذين يملكون أهل بالمنزل يستثمرون رؤيتهم ينجحون |
Bende sırf baba oldum diye gençlerle kafayı çekmek için mantar yemekten vazgeçemem. İyi. | Open Subtitles | وانا لأنني أب لا يعني أن أتوقف عن صنع فطر مع المراهقين |
Bu günlerde gençlerle ilgili şeyleri öğrenebileceğin tek yer sosyal medya. | Open Subtitles | و في هذه الأيام, الطريقة الوحيدة للعثور على أي شيئ عن المراهقين, هو عبر وسائل الاعلام الاجتماعية |
Her ne kadar hayattaki şeylerin tümü şöyle veya böyle olsa daha kolay olacak olsa da gençlerle pornografiye dair konuşmalarımda bulduğum şey karmaşıklıklarla mücadele etmelerine müsaade ettiğimiz için bu konuşmalarla ilgilenmeye devam ettiler. | TED | وعلى الرغم من أنّه أسهل لو كانت الأشياء في الحياة في اتجاه واحد أو العكس ما وجدته في محادثاتي مع المراهقين حول الإباحية أنهم يبقون منسجمين في هذه المحادثات لأننا نسمح لهم بمحاربة التعقيدات. |
gençlerle dövüşmek, uçaklar yok... | Open Subtitles | لا لقتال المراهقين , لا طائرات .. |
Bu gece gençlerle ilgili bir çok olay var... | Open Subtitles | الكثير من المراهقين المحللين في حركات الليلة ... |
Bunlar sadece gençlerle ilgili olan filmler değildi. | Open Subtitles | لم تكن مجرّد أفلام تتكلّم عن المراهقين |
Ayrıca bilmeni isterim ki ben her daim sorunlu gençlerle çalıştım. | Open Subtitles | اسمع,انني اعمل مع المراهقين المشاكسين طوال الوقت هناك دوما" بعض المقاومة منهم |
Capitol şehrinde doğmuş bir öksüzüm. Serseri gençlerle mücadelemi hatırlayanlar benim de bir zamanlar sokak serserisi olduğumu duyduklarında çok şaşıracaklar. | Open Subtitles | وأنا يتيم من مدينة (كابيتول)، ومن يتذكروا معاركي ضد وقاحة المراهقين المجرمين سيصدموا إن علموا.. |
gençlerle seks yapmak ilginç değil mi? | Open Subtitles | الجنس مع المراهقين غير مثير؟ |
Sizin gibi gençlerle dans etmek için artık fazla yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير جدا لأرقص مع حديثة السن مثلك |
gençlerle bugünde kalmak istiyorum, geriye gitmek istemiyorum. | TED | أريد البقاء مع الشباب ومواكبتهم، لا أريد أن يتم تجاوزي. |
UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı dünyanın her yerinden gençlerle konuşma, tanışma ve onları dinleme imkanına sahip olmam. | TED | الجانب المفضل من وظيفتي في اليونيسف هو فرصة الحديث والاستماع ومقابلة هؤلاء الشباب من كل أنحاء العالم. |
gençlerle birlikte tasarlayacağız ve yaratacağız. | TED | سنقوم بشد أزرُ الشباب للقيام بتصميم مشترك معهم. |