| Bunu genelde bir kızla uzun süre çıktıktan sonra duyarım. | Open Subtitles | في العادة أسمع ذلك بعد أن اواعد الفتاة لوقت طويل |
| genelde bir implant daha gözenekli olduğunda vücutta daha etkilidir çünkü vücut dokularımız onun içine büyüyecektir. | TED | في العادة, الغرسات هي اكثر فعالية داخل الجسم اذا سهل اخترقها لان انسجة الجسم ستنمو عليها |
| Genelde, bir kişi efsaneyi yeniden anlattığında bunu toplumun ihtiyaçlarına göre değiştirir. | Open Subtitles | في العادة عندما ...يعيد الشخص رواية الأسطورة فإنه يعدلها حسب هدفه منها... |
| Donanma Bakanı'nı genelde bir NCIS ajanı korur. | Open Subtitles | عادة ما يحرس وزير البحرية عميلا من وحدة التحقيقات البحرية |
| Ama fotoğraflardan verebilirim. genelde bir takım saklarız. | Open Subtitles | لكن يمكنني جلب صور لكما فنحن عادة ما نبقي مجموعة من الصور |
| Mevsimsel gripte bu genelde bir kişi. Su çiçeğinde ise üçten fazladır. | Open Subtitles | لذا، للرشح الموسمي عادةً واحد الجدري في الناحية الآخرى، أكثر من ثلاثة |
| genelde bir dava çözüldüğü zaman, bu şeyler taşraya gönderilir. | Open Subtitles | عادةً عندما تُحل هذه القضايا هذه الأشياء تُرّحل لشمال الولاية |
| genelde bir erkek bir kızı ektiğinde bir hafta sonra evinde ortaya cıkmaz. | Open Subtitles | حسنٌ ، عندما يهجر الفتى الفتاة في العادة لا يظهر في منزلها بعد أسبوع |
| genelde bir çocuk hasta olduğunda, annesi ne der? | Open Subtitles | ... في العادة عندما يقول طفل أنه مريض ماذا تقول الأم ؟ |
| Bu da genelde bir mağara, tünel, icabında otoban üstgeçidinin altıdır. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} في العادة هذا يعني كهف أو نفق {\cH318BCB\3cH2A2AAB} أو عبر دكة تحت طريقٍ سريع |
| Ama eğer aptalca bir şeyi ikinci kez de yaparsa genelde bir kızı etkilemek adına olur. | Open Subtitles | ولكن إن قام بنفس الأمر الغبي مرتين... في العادة يكون من أجل... إرضاء فتاة ما. |
| genelde bir erkek, bir kadını, ailesiyle tanıştırdığında... | Open Subtitles | في العادة عندما يعرف الرجل إمرأة بوالديه... |
| genelde bir film izliyoruz. | Open Subtitles | في العادة نبتدئ بمشاهدة فلم |
| [Gülüşmeler] [Alkışlar] Çünkü bakireliği kaybetmek genelde bir süreç ihtiva eder... | TED | (ضحك) (تصفيق) أقصد، فقدان العذرية هي عملية تتطلب في العادة... |
| Arkadaşım, benim deneyimlerime göre güneş gözlüğü arkasında saklananlar genelde bir şeylerden korkar. | Open Subtitles | حسناً, أيها الصديق, من واقع خبرتي, من يختفون وراء النظارات الشمسية, عادة ما يكونوا خائفين من أمر ما |
| Şöyle ki, isilik ve istifra genelde bir araya gelmez, geldiklerinde de ateş, ağrı ve acı olur ki sende bunların hiçbiri yok. | Open Subtitles | حسناً، هنا هو الشيء الطفح الجلدي والقيء لا يذهبون معاً عادة وإذا فعلوا ذلك انها عادة ما تكون |
| Erkekler genelde bir kadını etkilemek için süslenirler. | Open Subtitles | حسنا .. عادة ما يقوم الذكر بالتجمل من اجل جذب الانثى |
| genelde bir etkinlik duyuracağımız zaman, bunu afiş ve ilanlarla yaparız. | Open Subtitles | عادةً عندما نقوم بالإعلان عن حدث نقوم به بواسطة اللافتات والأبواق |
| Problemleri genelde bir şeyleri hissederek çözeriz. | TED | نحن عادةً ما نحل المشاكل بالشعور بالأشياء. |
| genelde bir kare ile başlayarak genele doğru ilerlemek yardımcı olur. | TED | عادةً يساعد أن تبدأ بواحدة، وتعمل باتجاه المجموع. |