"gerçeği asla" - Translation from Turkish to Arabic

• الحقيقة أبداً

Biliyorum ama onu şimdi öldürürsek Kral gerçeği asla öğrenemeyebilir.
أعلم. لكن أُقتله الآن وقد لا يكتشف الملك الحقيقة أبداً.

Sanırım en doğrusu buydu, gerçeği asla öğrenemedi.
أظن أنه كان من الصواب أن لا تعرف الحقيقة أبداً

O kapıdan çıkarsan gerçeği asla öğrenemeyebilirsin.
، لأنك لو خرجتِ الآن قد لا تعرفين الحقيقة أبداً

Yalan söyleme nedenini bilmeli ve gerçeği asla unutmamalısın.
عليكِ أن تعرفي أن تعرفي لماذا تكذبين ولا تنسين الحقيقة أبداً

Ama istihbaratta çalışıyorlarsa ailelerine gerçeği asla anlatmazlar.
أجل و لكن أذا كانوا من المخابرات فأنهم لن يقولوا لأسرهم الحقيقة أبداً

Eğer sen olmasaydın gerçeği asla öğrenemeyebilirdik.
لم نكن لنعرف الحقيقة أبداً من دونك

Umurumda değil. İstersen onu öldürebilirsin ama o zaman da gerçeği asla öğrenemezsin.
لا يهمني ذلك - يمكنك قتلها ان أردتِ ولكنك وقتها لن تعرفي الحقيقة أبداً -

gerçeği asla öğrenemez.
لا يمكنه أن يعرف الحقيقة أبداً.

Bunu durdurmadığın sürece gerçeği asla bilemeyeceksin.
لن تعرف الحقيقة أبداً إلا إذا أوقفت هذا

gerçeği asla öğrenemeyeceksin.
لا يمكن أن تعرف الحقيقة أبداً

"Gözlerin gerçeği asla saklayamadı.
عينيكِ لم تخفي الحقيقة أبداً".

Kocam gerçeği asla söylemedi.
لكنه لم يقل الحقيقة أبداً

gerçeği asla söylemeyecekler!
لن يقولوا الحقيقة أبداً

- Nick, ninem kanserdi. - gerçeği asla bilemeyeceğiz.
ـ (نيك)، إنها كانت تعاني من السرطان ـ أننا لا نعرف الحقيقة أبداً

"Gözlerin gerçeği asla saklayamadı.
"عينيكِ لم تخفي الحقيقة أبداً".

- Annen gerçeği asla bilmedi.
-هي لم تعرف الحقيقة أبداً

- gerçeği asla bilemeyecektin.
-لم تكوني لتعرفين الحقيقة أبداً .

Dave gerçeği asla öğrenemeyecek.
-لن يعرف (ديف) الحقيقة أبداً .