"gerçeği biliyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يعرف الحقيقة
• تعرف الحقيقة
• تعلم الحقيقة
• يعلمُ الحقيقة
• يعلم الحقيقة
• تعرف حقيقة
• يعرفون الحقيقة
• يعلم الحقيقه
• عرف الحقيقة

Aradaki fark, aslında gerçeği biliyor olması.
أجل، الأختلاف هنا هو أن جزءاً منها يعرف الحقيقة.

Beni istediğin kadar suçla, ama o gerçeği biliyor.
يمكنك إلقاء اللوم علي كما تريد لكنه يعرف الحقيقة

Kalbin bunu reddediyor, ama ruhun gerçeği biliyor.
, قلبك يُنكر ذلك ولكن روحك تعرف الحقيقة

En azından karısı gerçeği biliyor.
على الأقل فالزوجة تعرف الحقيقة.

David hakkındaki gerçeği biliyor olabilir bu durumda bizimle beraber seni de batırır.
ربما هي تعلم الحقيقة عن ديفيد وفي كل الأحوال, ستسقطك معنا

Sadece bir kişi gerçeği biliyor ve sadece bir kişi laneti bozabilir.
{\cH92FBFD\3cHFF0000\fnArabic Typesetting\fs30}شخصٌ واحدٌ فقط يعلمُ الحقيقة و شخصٌ واحدٌ فقط يستطيعُ إبطالَ تعويذتها

Lanet gerçekten söz ediyorum. - gerçeği biliyor, tamam mı?
اتكلم عن الحقيقة يا ريتشارد انه يعلم الحقيقة

O sadece basit bir gerçeği biliyor. Sen erkeksin, o da dişi.
هي تعرف حقيقة واحدة هي أنك الرجل وهي الأنثى

Hatta Darcy nasıl öldüğünü gerçeği biliyor olabilir.
ربما هم حتى يعرفون الحقيقة عن كيفية موت دارسى

Amcası gerçeği biliyor olmalı. Neden yalan söylesin ki?
إن كان عمه يعرف الحقيقة, فلماذا يكذب؟

Hadi ama. gerçeği biliyor.
‫بربك يا رجل ‫انه يعرف الحقيقة

Artık Jason annesi hakkında gerçeği biliyor kalbi karardı.
والآن بعد أن جيسون يعرف الحقيقة عن أمه... .. واسودت قلبه.

Şimdi gerçeği biliyor.
يعرف الحقيقة الآن.

Karın Sasha'nın ölümü hakkındaki gerçeği biliyor. O kendini öldürdü.
زوجتك تعرف الحقيقة بشأن موت "ساشا" لقد قتلت نفسها

Diana gerçeği biliyor.
دايانا تعرف الحقيقة

Galiba artık polis gerçeği biliyor.
أعتقد الأن والشرطة تعلم الحقيقة

- gerçeği biliyor musun?
هل تعلم الحقيقة ؟

Sadece bir kişi gerçeği biliyor ve sadece bir kişi laneti bozabilir.
{\cH92FBFD\3cHFF0000\fnArabic Typesetting\fs30}شخصٌ واحدٌ فقط يعلمُ الحقيقة و شخصٌ واحدٌ فقط يستطيعُ إبطالَ تعويذتها -إنّه قدرك.

-Tanrı gerçeği biliyor.
الله يعلم الحقيقة

gerçeği biliyor.
هو يعلم الحقيقه

Bu mahkeme salonundaki herkes gerçeği biliyor.
وكل من في هذه القاعة عرف الحقيقة